ERSOY ÇELİK | BOLD ANALİZ
Dönemin başbakanı Turgut Özal 1988 yılında Anavatan Partisi’nin kurultayında konuşması esnasında silahlı suikasta maruz kalmış ve yaralanmıştı. Öldürülmekten kıl payı kurtulmuştu. Suikastı gerçekleştiren isim Kartal Demirağ’dı. Özal’a konuşması devam ederken salondaki izleyicilerin arasından tabancasıyla iki kez ateş etmişti. Özal, kurşunun mikrofon kutusuna çarpması nedeniyle ölümcül isabet almamış ve elinden yaralanmıştı. Eline pansuman yaptırdıktan sonra konuşmasına devam etmişti. “Allah’ın verdiği ömrü, O’nun isteğinden başka alacak yoktur” şeklindeki sözleriyle başladığı konuşması, uzun süre ayakta alkışlandı.
KOMANDO KAMPLARINDA EĞİTİLDİĞİNİ İTİRAF ETTİ
Dönemin Ankara Emniyet Müdürü, 24 Ocak 1993’te Uğur Mumcu’nun ölümüyle sonuçlanan suikast esnasında da aynı görevde olan Mehmet Ağar idi. Kartal Demirağ yaralı olarak yakalandı ve sorgulandı. 27 Ocak 1989’da 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1992 yılında Turgut Özal tarafından affedilmesiyle şartlı tahliye yasasından yararlanarak salıverildi. Kartal Demirağ, 1980 öncesinde MHP’nin komando kamplarında eğitim aldığını itiraf etti. Özal suikastının savcısı Uğur Tönük ise yaptığı araştırmalarda Demirağ’ın kontrgerilla bağlantılarını tespit etse de soruşturmaya devam edemedi.

SAVCI TÖNÜK: KONTRGERİLLA ÜYESİ OLDUĞUNU TESPİT ETTİK
Savcı Uğur Tönük, suikastla ilgili TBMM’de kurulan komisyona verdiği ifadede şunları söyledi: “Özal’la ilgili suikastta Afyon’a kadar gittik. Afyon’da arkadaşlarımız vardı. Onlarla konuştuk, incelemeler yaptık. Netice itibariyle Afyon Dazkırı’da 1974 – 1977 seneleri arasında Ege bölgesinde meydana gelen sol hareketleri önlemek için Dazkırı bölgesinde bir eczacının başkanlığında bir kontrgerilla teşkilatının kurulduğunu tespit ettik ve Kartal Demirağ’ın da bu kontrgerilla teşkilatının yetişmiş elemanı olduğunu tespit ettik. Aradan zaman geçti, beni bir yere çağırdılar. Üç kişiydiler, adlarını bilmiyorum. Tahkikat yapmamamızı söylediler. Tahmin ediyorum, o tarihte bunların MİT’le ilgili adamlar olması lazım.”

AĞAR: KARTAL DEMİRAĞ’IN ARKASINDA KİMSE YOKTU!
Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar da suikastın düzenlendiği salondaydı. Suikast sırasında salon dışındaydı, olayı öğrenince içeri girdi. Yıllar sonra suikaste dair 32. Gün’e değerlendirmede bulunan Ağar, şunları söylüyordu: “Kartal Demirağ’ın arkasında bir şey yoktu bana göre, tek kişilik bir eylem idi. Çok ince detaylarına kadar, derinlemesine araştırıldı. Orjinal 7-8 mermiyi bir araya getirememiş. Anadolu’da silahın bulunması çok zor değil. Kırsal kesimde kimse gitseniz evinde iyi bir silah bulurdunuz. Silahın bir yeri kırık, orayı da kaynakçıya tamir ettirmiş.” Ağar hadiseyi, 4 yıl sonra Uğur Mumcu suikastında da yansıttığı aynı reflekslere ele alıyordu. Aman ha duvara dokunmayın!
“DEMİRAĞ’IN ÖLDÜRÜLMESİNE GÖRE PLANLANDI”
Oysa ki durum çok farklıydı. Dönemin Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Özal’a iki atış yapan Kartal Demirağ’ı ve silahını şöyle anlatıyordu: “Silah ikinci mermide kovanı dikiyor. Üçüncü atışı yapma şansı yok. İlk iki mermide hedef vurulacak, sonra korumalar Kartal Demirağ’ı vurup öldürecek. Bu şekilde kurgulanmış.”
“SUİKASTI ORGANİZE EDENLER ÇOK GÜZEL ORGANİZE ETMİŞ”
Turgut Özal’ın Koruma Müdürü Musa Öztürk de silaha ve suikastın işleniş biçimine dikkat çekerek şunları söylüyordu: “Silahı öyle dizayn etmişler ki, Kartal Demirağ sıradan bir çocuk değil, ezbere seçilmiş bir adam değil. Kendi bilmeyebilir ama özellikleri olan, meziyetleri olan bir suikastçı. İki mermi sağlam çalışıyor, üçüncü de mermi almıyor. Ne olacak? Bir, iki; işini bitirdi, ondan sonra da üçüncüye kendi vuruldu. Yani bu işi organize edenler çok güzel organize etmiş, kim etmişse…”
Sedat Peker: "Gazeteciler Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı cinayetleri Korkut Eken ve Mehmet Ağar'ın işi" #sedatpeker7 pic.twitter.com/7iKlCzuA4m
— BOLD (@BOLDmedya) May 23, 2021
BİR DUVAR MUHAFIZI OLARAK MEHMET AĞAR
Ağar çok basit gözlemle bile, olayın organize ve Kartal Demirağ’ın da eğitimli bir suikastçı olduğu fark edilebilecekken, sinekten yağ çıkarırcasına her detaydan şüphelenip üzerine gitmesi gereken Mehmet Ağar, “Kartal Demirağ’ın arkasında kimse yoktu, tek başına yaptı” diyor ve silahına da neredeyse su tabancası muamelesi yapıyor. Muhafızı olduğu duvara sadakatle bağlılığını her fırsatta göstermiş ve göstermeye de devam ediyor Mehmet Ağar!