BOLD – Meclis’in açıldığı gün İçişleri Bakanlığı’na düzenlenen saldırının ardından saldırganların bakanlığın önüne kadar gelebilmiş olmaları, ihmal iddialarını gündeme getirdi.
Gazeteci İsmail Saymaz Sözcü’deki köşesinde, saldırıdaki ihmal iddialarını köşesine taşıdı. Saymaz, emniyet yetkililerinin saldırıyı gerçekleştiren PKK’lıların Suriye’nin kuzeyinden para-motor aracılığı ile Türkiye’ye geçtiğinin üzerinde durduğunu aktararak, kimi kaynakların ise Kayseri’ye kadar gelmiş olabileceklerini söylediğini belirtti ancak bunun da en düşük olasılıklı senaryo olduğunu söyledi.
ÇALINAN ARACIN PLAKASI NEDEN 155’E ULAŞMADI?
Saymaz yazısının devamında 320 kilometrelik yolu nasıl geldikleri konusunu şöyle irdeledi:
“PKK’lılar Kayseri Develi’ye bağlı Avlağa köyünde, saldırıdan bir gün önce, 30 Eylül Cumartesi gecesi saat 20.30’da kendilerine aile süsü vererek, genç veteriner Mikail Bozağan’ın aracına biniyorlar. Bir süre gittikten sonra Bozağan’ı ensesinden vurarak, vahşice öldürüyorlar. Bozağan’ın kullandığı 38 TP 962 plakalı araçla Ankara’ya gelerek, saldırıyı gerçekleştiriyorlar.
Çataloluk Köyü Muhtarı İsmet Yıldırım’ın Aydınlık gazetesine belirttiğine göre Bozağan’ın cesedi, terör eyleminden önce bulundu. Bu nedenle Emniyet, çalıntı araç kaydının jandarma tarafından Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) girilmediğini düşünüyor. Ayrıca 155’e ihbar ulaşmadığını belirtiyorlar.
PKK’lıların dağ yollarını kullanarak, Ankara’ya gitmesi elbette mümkün. Ancak bir aşamadan sonra otoyola bağlanarak, şehre girmeleri gerektiği için mutlaka yakalanmaları gerekirdi. Öte yandan, bir bakanlık yetkilisi Kayseri-Ankara karayolunda sahte plaka kullanılmış olabileceğini söylüyor.
CEPHANELİK DOLUSU SİLAH ELE GEÇİRİLDİ
İçişleri Bakanlığı’na göre araçta bir cephanelik dolusu patlayıcı ve silah ele geçirildi.
Liste şöyle:
– 9.700 gram RDX ihtiva eden C-4 patlayıcı
– Üç el bombası
– Bir roketatar
– Bir Glock marka susturucu takılı tabanca
– Bir Blow marka tabanca
– Bir M-4 marka Karabina uzun namlulu silah
– Bir AK-47 marka uzun namlulu silah
NEREYE UĞRAYIP SİLAHLARI ALDILAR?
PKK’lıların patlayıcı ve silahları üzerleri ve yanlarında taşımış olmaları ihtimal dışı. O takdirde bir başka noktaya uğrayıp temin etmiş ve yardım almış olmaları gerekiyor. Saldırıdaki bu karanlık nokta henüz aydınlanmadı.
“Bu çok profesyonel bir eylem. Eğer içeriye girebilselerdi 8-10 polisi şehit edip pankart açarak, üzerlerindeki bombayı patlasalardı, doğacak provokasyonu siz düşünün. İki kahraman polisimiz bizi büyük badireden korudu. Yumruk atmaya geldiler, yumruk yediler.”