ERSOY ÇELİK | BOLD ANALİZ
AKP’nin haftasonu Ankara’da gerçekleştirilen Olağanüstü Kongresi’nde Erdoğan, Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yer alan 47 ismi partinin karar organına almadı. AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım başta olmak üzere, Süleyman Soylu, Nurettin Canikli, Mehmet Özhaseki, Metin Külünk, Özlem Zengin ve Şamil Tayyar gibi isimler de yeni MYK’ya giremedi. Şamil Tayyar, tasfiye edilmesine, X profilindeki “AK Parti” ifadesini çıkararak tepki gösterirken, diğer isimlerden bir ses çıkmadı. Hemen hepsine dair bir sebep tahmin edilebilirken, Erdoğan’ın hem partideki hem de parasal işlerdeki ikinci adamı Binali Yıldırım’ı neden tasfiye ettiği anlaşılamadı ilk anda.
VARLIK FONU YOLSUZLUĞU
Yıldırım’ın neden tasfiye edildiği sorusunun cevabını, Halk Tv’den Seyhan Avşar verdi. Avşar, Varlık Fonu’ndaki 25 milyon dolarlık yolsuzluk iddiasıyla ilgili olarak başlatılan soruşturmada, Yıldırım’ın da adının geçtiğini, Erdoğan’ın bu yüzden onu MYK’dan çıkardığını yazdı. Avşar’ın haberinde, Binali Yıldırım’ın adının, 25 milyon dolarlık bir usulsüz komisyona aracılık ederek devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle tutuklanan eski Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan ve Mineks adlı yatırım danışmanlığı şirketinin patronu Bülent Göktuna’nın ifadelerinde geçmesine Erdoğan’ın çok kızdığını ve bu nedenle de Yıldırım’ın ismini çizdiğini belirtti.
BİNALİ YILDIRIM’IN DANIŞMANI SALİH ORAKÇI TANIŞTIRMIŞ
Mehmet Bostan ifadelerinde, Binali Yıldırım’ın talimatı ile bir grupla çalışmaya başladığını belirterek, “Bülent Göktuna ismini ilk defa Binali Bey’in beni yönlendirdiği Salih Orakçı’dan öğrendim. İş dışında bu adamla görüşmüşlüğüm, para alışverişim yok” ifadelerini kullanmıştı. Salih Orakçı, Binali Yıldırım’a çok yakın bir isim. Yılıdırım’ın Ulaştırma Bakanlığı döneminde yıllarca Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü yaptı Orakçı. Varlık Fonu’ndaki yolsuzluğun gerçekleştiği dönemde ise Yıldırım’ın danışmanıydı. Orakçı aynı zamanda Erzincan Refahiye doğumlu, yani Binali Yıldırım’ın hemşerisi. Yıldırım, İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik bölümü mezunu, Orakçı ise Denizcilik Yüksek Okulu Güverte bölümünde eğitim gördü.
“BİNALİ BEY BİZİ ZİRAAT BANKASINA GÖNDERDİ, TEBRİK ETTİ”
Soruşturmanın tutuklu sanığı eski Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan’ın ifadelerinde geçtiği üzere, kendisini Bülent Göktuna ile tanıştıran kişi Salih Orakçı. Göktuna ise ifadelerinde fon arayışı sırasında Binali Yıldırım’la görüştüklerini belirterek, “Binali bey ile görüştüm. Bana, ‘Bu işi Varlık Fonu ile çözmek zor, Ziraat Bankası ile görüş’ dedi. Binali bey ile birlikte finans kuruluşları ile yemek yedik. Binali bey bizi tebrik etti” dedi. Yurt dışından Türkiye’de yatırım yapmaları için fon kuruluşlarını ikna etme karşılığında Bülent Göktuna’ya verilen ve bu şekilde 25 milyon doların buharlaşmasında kilit rol oynayan isimlerin başında Binali Yıldırım ve danışmanı Salih Orakçı geliyor.
SORUŞTURMA YILDIRIM’A UZAMAYACAK
Seyhan Avşar haberinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan bu ifadelerinin ardından Yıldırım’ın şüpheli olup olmayacağı yönündeki sorulara başsavcılık kaynaklarının olumsuz yönde yanıt verdiğini belirtiyor. Yani soruşturma Yıldırım’a uzanmayacak. Berat Albayrak’a çok yakın bir isim olan Mehmet Bostan’la sınırlı kalacak. Ancak Erdoğan’ın bu “operasyon” nedeniyle Yıldırım’a çok kızdığı ve AKP Genel Başkan Vekilliği görevini bırakmasını istediği iddia ediliyor.
BOSTAN TUTUKLANDI, YILDIRIM KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Binali Yıldırım, geçen temmuz ayında kalp krizi geçirmiş ve anjiyo olmuştu. Yıldırım’ın kalp krizinin temmuz ayının ilk haftasında, Mehmet Bostan ve Bülent Göktuna’nın tutuklanmasının birkaç gün sonrasında meydana gelmesine dikkat çekiliyor. Bostan’ın tutuklanması ile kalp krizi süresi arasında, Erdoğan’ın Binali Yıldırım’la, Erdoğan Demirören’le yaptığına benzer bir görüşmesi oldu mu, onu da henüz bilmiyoruz.
ERDOĞAN İÇİN 25 MİLYON DOLAR DEVEDE KULAK BİLE DEĞİL AMA…
Erdoğan için 25 milyon dolar çok ama çok küçük bir rakam. 17 Aralık 2013 tarihinde, Bilal Erdoğan’ın iki boyunca villaları boşaltmaya uğraştıktan sonra elinde kalan son para olan 30 milyon euro kadar bile değil. Reza Zarrab’ın verdiği bahşişlerin yanında da devede kulak dahi sayılmaz. Ancak Erdoğan için paranın miktarı önemli değil. Mühim olan, hortumun kendi bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığı ve Zarrab’ın ifadesiyle “cash to yukarı”nın, yani kendi payının verilip verilmediği. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yaptığı konuşmada, küplere bindiği ve “Kucağımıza düşecek, merak etme” dediği konu, “işadamı” Sıtkı Ayan’ın getirmeyi vaat edip getirmediği 10 milyon dolar idi.
“BENDEN ONAY ALMADAN KUPON ARSA SATMAYACAKSIN!”
Ayrıca, 2014 yılında dönemin başbakanı Erdoğan’ın dönemin TOKİ Başkanı Haluk Karabel’i Ataşehir’deki bir kupon arazi satışını kendisine bilgi vermeden yaptığı için çok sert şekilde fırçaladığı konuşması sosyal medyaya düşmüştü. Erdoğan, Karlıbel’e “Bu tür şeylerde, bu tür özellikle kupon yerlerin satışında benden okey alacaksın. Benden onay almadan bunların satışını yapmayacaksın” diyerek ültimatom veriyordu.
ERDOĞAN’IN DERDİ: RÜŞVET, KOMİSYON, KUPON ARSA
Erdoğan, diğer tüm totaliter despotlar gibi, para ve saltanatını ilgilendiren konularda ülkede kuş uçsa haberinin olmasını isteyen bir lider. Hani sık sık Hz. Ömer’in sözünden mülhem “Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır” diyor ya, işte o koyunun Erdoğan’ın lügatindeki karşılığı, kupon arazi, komisyon, teşvik, rüşvet, bağış vesaire. İddialar doğruysa, Binali Yıldırım, Reis’e sormadan 25 milyon dolarlık bir operasyon gerçekleştirmiş ve Erdoğan’ın gazabını üzerine çekmiş.
YILDIRIM, 15 TEMMUZ’A DAİR ÇOK ŞEY BİLİYOR
Erdoğan, kadim dostu Havuz sisteminin mimarı Binali Yıldırım’ı defterden tamamen siler mi? Sanmıyorum. İbret-i alem olsun diye kulağını çekmekle ve MYK’dan tasfiye etmekle yetinecektir. Son ABD gezisine Binali Yıldırım’ı dahil etmesini bu mantık doğrultusunda okumak daha doğru olur. Zira Yıldırım’ı defterden tamamen silmek, Havuz’u patlatmak ve Yıldırım’ın “yem” olarak kullanıldığı ve belki de bu nedenle “en sevmediği proje” olan 15 Temmuz’un kapağını açmak anlamına gelir. Erdoğan o kapağı asla açmak istemez!