BOLD – CHP lideri Özgür Özel, KKTC’nin 40. Kuruluş Yıl Dönümü nedeniyle Lefkoşa’ya gitti.
Törenin ardından Özel, Erdoğan’ın bugün partisinin Meclis’teki grup toplantısında yaptığı açıklamalara yanıt verdi.
Türkiye’deki yargı krizine ilişkin açıklamalarda bulunan Özel, Erdoğan’ın Selahattin Demirtaş üzerinden kendisine yönelik yaptığı eleştirilere de cevap verdi.
Özgür Özel, genel başkanlık yarışını kazandığı kurultayda yaptığı konuşmada cezaevinde tutulan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a selam göndermesine ilişkin Erdoğan’ın “Aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama CHP’nin faşist kodlarında hiçbir değişiklik olmadı. Değişim dediler, yenilenme dediler. Ama kurultaylarında Selosundan Kavalasına tekmiline birden selam çaktılar” sözlerine şu cevabı verdi:
“CHP’deki değişimin uykularını kaçırdığı çok belli. Esas değişim iktidarda yaşanacak. Biz cumhurbaşkanını değiştireceğiz. Endişelenmekte haklı. Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir. Demirtaş bir partinin genel başkanıyken gözaltına alındı, cezaevine konuldu ve çok sayıda hak ihlali kararlarına rağmen orada tutuluyor. Halbuki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan ile mektup arkadaşlığı yapmaktadır.”
Özgür Özel, Erdoğan’ın ‘Genel başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil’ sözüne “Atatürk’ün emanetine sahip çıkıyorum. Atatürk’ün bir emaneti de cumhurbaşkanlığı koltuğu. Onu geri almak için de gün sayıyoruz. Kullandığı hakaretler duyduğu endişeden dolayı. Biz kendi yolumuzda yürümeye, Erdoğan’ı da çirkin üslubuyla baş başa bırakmaya devam edeceğiz” diyerek yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC ziyaretinde; “Biz değişim kurultayımızı yaptığımızdan beri Tayyip Erdoğan bir cümlede 4 kere ‘değişim’ diyor. CHP’deki değişimin onun uykularını kaçırdığı çok belli. Bizimle meşgul, ben bundan çok memnunum. Parti içinde değişim yaşandı ama esas değişim iktidarda yaşanacak. İktidarı değiştireceğiz, Cumhurbaşkanı’nı değiştireceğiz. Önce yerel seçimlerde bir başarı elde edeceğiz, ardından da bu sürdürülemez yönetim biçimine karşı vatandaşımızdan genel seçimin sandığını talep edeceğiz ve Cumhurbaşkanı değiştireceğiz. O yüzden onun her an beyninin içinde değişim kelimesinin olduğunu bir cümlede 4 kere ‘değişim’ demesinden anlıyoruz, endişelenmekte haklı” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel,15 Kasım Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) kurmaylarıyla birlikte ziyaret etti. Ziyaret programı kapsamında KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ile görüşen Özel, görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel’in açıklamaları şöyle:
“CHP Genel Başkanı olarak ilk ziyaretimi Kıbrıs’a yapacağımı daha önce söylemiştim. Takvim de denk geldi ve bu ilk ziyareti Kıbrıs’ın Cumhuriyet Bayramı gününde ve kuruluşun 40. yıl dönümünde gerçekleştirmiş olduk. Akşam Magosa’da ‘Şampiyon Melekler’in aileleriyle bir araya geleceğiz. Biz depremin acılarını ve deprem sonra yaşananları takip etme açısında özellikle de Adıyaman’daki İsias Hotel ve arama kurtarma çalışmaları konusunda ailelere hızlı ve doğru bilgi verilmemesinin KKTC’de yarattığı derin bir travma var. Bu konunun da takipçisiyiz. İsias Hotel’in mahkemesi başladığında -ki çok yakında başlayacak- orada da CHP’nin Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri süreci takip ediyor olacaklar.
Recep Tayyip Erdoğan’a şunu demeli: Bir darbe, kalkışma olsa bunu ilk kim desteklermiş? CHP desteklermiş, öyle söylüyor. 15 Temmuz akşamı darbe oldu Meclis Başkanı’nı, AKP Grup Başkanvekillerini ilk kim aradı? Özgür Özel aradı, ‘Darbenin karşısındayız, kapalı Meclis’i açalım, birlikte direnelim’ dedi. Ben dedim ki, ‘Millet bize yeni bir seçimde yeni bir görev verene kadar ülkenin ana muhalefet partisiyiz. Seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasındayız, darbecilerin karşısındayız.’ Bu lafı söylemiş kişiye hiç utanmadan, sıkılmadan utanmaz diyor. Bir utanmazlık varsa darbe gecesi, bütün darbeler tabiatı gereği iktidara yapılır. Herkes ana muhalefetin gözünün içine bakar. Darbe gecesi ilk desteği açıklayan, Meclis’i açan, darbenin karşısında yer alan partiye ve o partinin sözcüsü, bugünkü Genel Başkanı’na ‘darbe olsa siz desteklersiniz’ demek utanmazlığın daniskasıdır.
DARBENİN BAŞISIN
Bütün darbeler anayasaları askıya alırlar. Bunu topla, tüfekle yaparsanız askeri darbe olur. Sizin gibi var olan anayasayı hiçe sayarsanız sivil darbe olur. Yapılmaya çalışılan, anayasanın bir maddesini hiçe sayarak Anayasa Mahkemesi’nin denetiminden kurtulmak. İki yüksek yargı organı arasında anlaşmazlık olduğu doğru, ama anayasa anlaşmazlık tarif etmiyor. ‘Anayasa Mahkemesi kararı herkesi, Yargıtay’ı da bağlar’ diyor. ‘Bütün yargı organlarını ve bütün yürütme organlarını bağlar’ diyor. Siz buna karşı, ‘Hayır, ikisi de eşittir. Ben de Yargıtay’ın tarafındayım’ derseniz sizin tarafınız darbenin tarafıdır. Siz darbenin başısınız.
Biz değişim kurultayımızı yaptığımızdan beri Tayyip Erdoğan bir cümlede 4 kere ‘değişim’ diyor. CHP’deki değişimin onun uykularını kaçırdığı çok belli. Bizimle meşgul, ben bundan çok memnunum. Parti içinde değişim yaşandı ama esas değişim iktidarda yaşanacak. İktidarı değiştireceğiz, Cumhurbaşkanı’nı değiştireceğiz. Önce yerel seçimlerde bir başarı elde edeceğiz, ardından da bu sürdürülemez yönetim biçimine karşı vatandaşımızdan genel seçimin sandığını talep edeceğiz ve cumhurbaşkanı değiştireceğiz. O yüzden onun her an beyninin içinde değişim kelimesinin olduğunu bir cümlede 4 kere ‘değişim’ demesinden anlıyoruz, endişelenmekte haklı.
Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir. Selahattin Demirtaş bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu ve birçok hak ihlal kararlarına rağmen hâlâ orada tutuluyor. Oysaki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Ondan mektup alıp, yerel seçimlerde mektup okutturmaktadır. Binali Yıldırım’ı destekletmektedir. Yani esas kimin kimle ilişkili olduğunu vatandaşımız takdir etsin. Biz hukuksuz yargılamalara ve hukuksuzluklara itiraz etmeye devam edeceğiz.