BOLD – Türkiye’de son aylarda en çok konuşulan konulardan biri de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları.
Gülen Hareketi mensuplarının yargılandığı davalar başta olmak üzere Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davalarda AİHM’nin verdiği kararlar tartışma konusu oldu.
AİHM’nin son olarak verdiği Yalçınkaya kararı ile yargılamaları devam eden ve sona eren tüm Gülen Hareketi mensupları için yeniden yargılanma hakkı doğdu.
Karar, Gülen Hareketi mensuplarına yönelik yapılan suçlamaların hukuki dayanağının olmadığını gözler önüne serdi.
HAKAN FİDAN AİHM’İN KARARLARINI ELEŞTİRDİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün, Dışişleri Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçesi görüşüldü. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gün boyunca yapılan eleştiri ve yöneltilen soruları yanıtladı. Fidan’ın AİHM’nin kararları ilgili sarf ettiği sözler ise şöyle:
“Türkiye üye ülkeler arasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamada yüzdesi en fazla olan ülkelerinde başında geliyor. Yüzde 89 küsür, yüzde 90 oranımız var aşağı yukarı. Belli simgesel davalar var. Orada da bizim mesajımız şu oldu. Biz dedik ki, bu davalar daha mahkemeye gelmeden önce Avrupa başkentlerinde siyasallaştırılmış, hukuki bir dava olmaktan çıkıp Türkiye’deki iç siyasetin tarafı olma yönüne gitmiş bir dava.
AİHM’e gitmeden önce bir mesele Berlin sokaklarında gösteriyle başlıyorsa, bazı parlamentolardaki milletvekilleri organize edilip o dava sahiplenilip, Türkiye’ye siyasi baskı olarak getiriliyorsa bu problem oluyor. Aynı davadan yargılanmış ve hakkında ihlal kararı verilmiş, Türkiye’nin de bunu uyguladığı birçok konu var.
Bizim için daha problemli tipler var. Adam F… imamı, süresi dolmuş, bilmem ne olmuş, yani şey oluyor, çıkıyor hukuken ne emredilmişse onu yapıyoruz ama siyasallaştırılan konularda ister istemez siyasal bir tavır oluşuyor. Mahkemeye gitmeden önce siz bunu siyasallaştırıp ülkeye baskı aracı olarak kullanıyorsunuz.”