ERSOY ÇELİK I BOLD ANALİZ
Ogün Samast’ın tahliye olmasının ardından başlayan tartışmalar ve suikastın perde arkası, Güvenpark Youtube kanalında, enine boyuna ele alındı. Programa eski emniyet müdürleri İsmail Öztürk ve Turgay Karagöz ile eski başkomiserler Soner Koç ile Abdullah Öztürk katıldı.
15 Temmuz öncesinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görev yapan eski Başkomiser Abdullah Öztürk, Hrant Dink suikastına dair çok önemli bilgileri ve bizzat şahit olduğu hadiseleri aktardı. Suikastın perde arkasının anlaşılabilmesi için dönemin şartlarının ele alınması gerektiğini belirten Öztürk, AKP iktidarının ilk yıllarında “Derin Devlet’in” AKP’nin yükseliş trendini baltalamak istediğini ve Batı’ya azınlıkların tehlikede olduğu mesajını vermeye çalıştığını söyledi. Dink’in 2004 yılında Agos Gazetesi’nde yayınlanan Sabiha Gökçen’le ilgili yazısına değinen Öztürk, şunları söyledi: “Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in Ermeni olabileceği şeklinde bir yazı idi bu. Hürriyet Gazetesi bir anda bu yazıyı manşetine taşıdı. Bu sayede Hrant Dink, Derin Yapı’nın hedefi haline geldi. Hürriyet’in manşetinin ertesi günü Genelkurmay, Hrant Dink’in yazısını eleştirir şekilde bildiri yayınladı.”
ENGİN DİNÇ İLGİLENMEDİ, AHMET İLHAN GÜLER İSE ÜSTÜNE YATTI
Öztürk, Hrant Dink’in hedef haline getirilmesinin ardından suikast hazırlıklarının başladığını ve Trabzon’da İl Emniyet İstihbarat Şubesi ile Jandarma İstihbaratının suikastın gerçekleştirileceği bilgisini aldıklarını belirtti. “Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç, öldürülme planı ile ilgili gereğinin yapılması için İstanbul İstihbarat Şubesi’ne yazıyı gönderiyor” diyen Öztürk, şunları kaydetti: “Bilgi için de Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderiyor. İstanbul’da istihbarat şube müdürü Ahmet İlhan Güler. İstihbari bilgi kendisine ulaşınca hem istihbarat çalışması yapması hem de cinayet şüphesi olduğu için Hrant Dink hakkında tedbir alınmasını sağlaması gerekiyordu. Ama Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç yazıyı gönderdikten sonra takibini yapmıyor, konuyla hiç ilgilenmiyor; İstanbul İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler ise konunun üstüne yatıyor, konuyla ilgili herhangi bir işlem yapmıyor.”
DİNÇ’E VE GÜLER’E İŞLEM YAPILMADI; AKYÜREK VE YILMAZER’E MÜEBBET VERİLDİ
Abdullah Öztürk, suikast ihbarı durumlarında ilgili şahsın can güvenliğinin korunmaya alınması gerektiğini ve MİT’in ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın böyle bir görevinin olmadığını belirtti. Can güvenliğini sağlaması gereken kurumların İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü olduğuna işaret ederek, “Dolayısıyla konuyla Ankara’nın hiçbir alakası yok” dedi. Suikasttan sonra Ogün Samast’ın, onu azmettiren Yasin Hayal’in ve jandarma istihbarat elemanı Erhan Tuncel’in tutuklandığını hatırlatan Öztürk, şöyle konuştu: “Erhan Tuncel’le irtibatlı astsubaylar da yargılandı ve ceza aldı. 2014 yılına gelince konu bir anda değişti, daha önce yargılananlara beraat verildi. Bir tek dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile İstihbarat Dairesinde Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.” Eski Başkomiser Soner Koç ise Öztürk’ün tespitlerine dair şunları ifade etti: “Trabzon istihbaratı ile İstanbul istihbaratının bu cinayeti önlemesi gerekiyor, çalışma yapması gerekiyor. Ama bu çalışmayı yapmayan Engin Dinç ve Ahmet İlhan Güler hiç bir işlem görmüyor. Ama Ankara’da olayla ilgisi olmayan Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.”
ENGİN DİNÇ, ERHAN TUNCEL’İN SIRTINI SIVAZLARKEN BİLİNİYOR
Eski Başkomiser Abdullah Öztürk, “Engin Dinç için Hrant Dink cinayeti kaçamayacağı bir travmadır. Bizzat sorumluluğunun olduğu bir cinayet çünkü bu” dedi ve bizzat şahit olduğu hadiseleri şöyle aktardı: “Ben istihbarat dairede çalışırken, Engin Dinç bizim daire başkanı olarak geldiği zaman ilk yaptığı şey şuydu: ‘Kardeşim Hrant Dink’le ilgili istihbaratın arşivinde ne varsa çıkartacaksınız’ dedi, her şeyi satır satır inceletti. Onunla ilgili raporlar çıkarttı. Cinayet öncesinde Erhan Tuncel’i kullanan polis memuru Muhittin Zenit’i yanına çekti. Ondan öncesinde ‘Söyleyin Muhittin’e, konuşmasın’ tarzında dairenin hukuk birimindekileri tahrik ediyordu. Daireye geldikten sonra da Muhittin Zenit’i yanına çekti. Muhittin Zenit’ten defalarca duydum, Engin Dinç için ‘Cinayetle ilgili yargılanması gerekiyorsa onu yargılasınlar’ dediğini biliyordum. Engin Dinç, Erhan Tuncel’i bizzat tanıyor. Erhan Tuncel’in sırtını sıvazlarken biliniyor. Sen o dönemdeki işin başında olan, bilgiyi bizzat alan kişisin ama sana hiçbir şey olmuyor. Konuyla hiç ilgisi olmayan Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer işlem görüyor.”
KHK’lı polisler değerlendirdi: Dink dosyasına emniyet müdürleri nasıl sokuldu?