BOLD – Gezi Parkı olaylarında başörtülü olduğu için Kabataş’ta saldırıya uğradığını iddia eden, Bahçelievler eski Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu’nun boşandığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, eski Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu’nun Kabataş’ta başörtülü olduğu gerekçesiyle saldırıya uğradığı iddiasının uydurma olduğunu belirterek, “Zaman geçtikçe itiraflar geldi. Yandaş medyadan pek çok isim Kabataş hikâyesinin uydurma olduğunu kabul etti. Buna rağmen Erdoğan zaman zaman “benim başörtülü bacıma” diyerek Kabataş gelinini hatırlatmaya devam etti” diye yazdı.
Terkoğlu, bugünkü yazısında yaşananları şöyle anlattı:
“Aslında bir magazin haberi. Ama ne yandaş medya ne eleştirel medya yazmış. Twitter’da dolaşırken fark ettim. Osman Develioğlu’nun oğlu Ziya Develioğlu, 19 Haziran 2022’de Bediha Hanım’la evlenmişti. Nikâh şahitliğini de ‘gözlerindeki ışıltı’yla Nureddin Nebati yapmıştı.
Ben de sizin gibi ‘Demek Ziya Bey ile Zehra gelin boşanmış, nasıl da fark etmemişiz’ dedim. Özel hayatları bir yana, boşanma nedenini merak ettim. Avukatı Abdurrahman Kayapınar’ı aradım. ‘Artık avukatı değilim, size bilgi vermeyeceğim’ dedi. İlginç, Kayapınar artık kritik kamu şirketlerinin yönetiminde görev almaya başlamıştı.
Aileye yakın olduğunu bildiğim bir isimle konuşunca, kilit çözüldü. Meğer, Zehra Develioğlu’nun uydurmaları Kabataş’la sınırlı kalmamıştı. Kabataş’tan sonra da zaman zaman yaşanmamış olayları yaşamış gibi anlatmıştı. Üstelik Kabataş’tan önce de yargıya kadar taşınan uydurmaları olmuştu. Çiftin arasında Zehra gelinin gündüz düşleri sorun yaratmış, Ziya Bey eşiyle yollarını ayırmaya karar vermişti.
Eski kayınpeder Osman Develioğlu’nu aradım. Osman Bey, oğlunun boşandığını söyledi. Ancak Zehra gelinin hikâyeleri hakkındaki soruma yanıt veremeyeceğini söyledi. Zehra Develioğlu da bu konuda konuşmuyordu.
Ancak bir ilginç bilgiye daha ulaştım. Malum, Kabataş yalanı, Zehra gelinin bazı gazetecilere verdiği röportajlarla yayılmıştı. O gazetecilerden bazılarına röportajın hikâyesini sordum. Anlattıklarına göre, bir isim, gazetecilerle Zehra Develioğlu’nu, tek tek buluşturmuştu. Röportajı yapan gazeteciler, bir daha Zehra gelini görmemişlerdi. Merak edip herkesi Zehra gelinle buluşturan isme baktım. İlginç, o da bugün güvenlik bürokrasisinde çok kritik bir koltukta oturuyordu!
Tanıklar yalanladı. Görüntüler yalanladı. Yayanlar yalanladı.
Madem dezenformasyonla mücadele ediliyor. Öyleyse İletişim Başkanlığı’nın Türk tarihinin en büyük dezenformasyonu için de bir bülten yayımlamasının tam zamanı değil mi? Elbette bir özür de gerekir. Gerçeğin inatçı kıvılcımı, ne kadar büyük olursa olsun yalanın ormanlarını yakıp bitirmeye yetiyor.”