BOLD – Yaklaşık 18 yıl kaldığı cezaevinden geçen ay tahliye edilen Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın, “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı bugün başladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan Samast, Trabzon’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Ogün Samast’ın avukatı Raşit Hodo, hazırlanan iddianamenin yeni tebliğ olduğunu belirterek, Samast’ın savunmasının bugün alınmamasını talep ederek ek süre istedi.
Mahkemenin talebi kabul etmesinin ardından Samast SEGBİS’ten ayrıldı.
OGÜN SAMAST’IN HAKKIMDAKİ BEYANI ŞAİBELİDİR
Daha sonra söz alan Ali Fuat Yılmazer, Muhittin Zenit’i yalan ifade vermekle suçladı. Ogün Samast’ın hakkındaki beyanlarının şaibeli olduğunu iddia etti.
Yılmazer şöyle devam etti: “2015’te hazırlanan iddianame kapsamında yargılandım. Mahkumiyetime karar verildi, kesinleşti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Hrant Dink cinayetinde etkin soruşturma yürütülmediği üzerine ihlal kararı verince bu dava açıldı. AİHM’de alınan karar İstihbarat Daire Başkanlığı yönünden alınan bir karar değildir. Yeni bir delil ortaya çıkmadıkça yeni bir kamu davası açılamaz. AİHM bizim yönümüzden bir ihlal tespit etmemiş olmasına rağmen biz hukuksuz bir şekilde bu davaya dahil edildik. Ancak Trabzon ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Hrant Dink cinayetinin planlandığından ve yakın zamanda gerçekleştiği bildikleri halde harekete geçmediler. Ogün Samast’ın hakkımdaki beyanları şaibeli. Cezaevi sürecinde böyle beyanlar alınabilir. Fakat bu kadar yıl sonra Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast beyanlarını niye değiştirdiler diye merak etmek gerekmez mi?
Benim Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’le bir iletişimim var mı, yok mu? Savcılığın bu iddianın doğruluğu araştırması gerekmez mi? Ben cinayetin azmettiricisi olmuşum ama tüm iddiaların aksini ispatladığımı düşünüyorum. Ben hayatımda Trabzon’a hiç gitmedim. Sadece, ikisi de devrem Engin Dinç ve Faruk Sarı dışında kimseyle buluşmadım. Trabzon’da yargılanan sanıkları ben bu dava sürecinde tanıtım. Cinayetten sonra Engin Dinç’in yönlendirmesiyle Muhittin Zenit’i aradım. Erhan Tuncel’i ona sordum.”
Aradan sonra Ali Fuat Yılmazer konuşmaya devam etti. Daha önceki yargılanmasında suçlamalara yanıt verdiğini, ortada yeni bir delil bulunmadığını söyleyen Yılmazer “Savcılık suçu bize yıkma gayretinde görülüyor. Bu ideolojik bir tavırdır” diyerek yargılamanın siyasi olduğunu iddia etti.
Duruşmada savunma yapan sanık Ali Fuat Yılmazer, iddianamede de yer alan Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın tutuklanmasına neden olduğunu ancak bu beyanların şaibeli olduğunu belirtti. Yılmazer, “İnsanlar, cezaevi sürecinde bu tip beyanlarda bulunabilir. Ancak bunlar tek başına delil kabul edilemezler. Diyelim ki, Erhan Tuncel gerçekten böyle bir şey dedi, adımı telaffuz etti. Bu da bir şey ifade etmez ki, sadece bir kişinin bu beyanda bulunması beni bağlar mı? Benim Erhan Tuncel ile bir bağlantım olmuş mu, olmamış mı? Bunlar araştırılmış mı? Sadece bununla cinayetin azmettiricisi olmuşum. Ben hayatımda Trabzon’a gitmedim. Engin Dinç ve Faruk Sarı dışında kimseyle irtibatım olmadı. Savcılık makamının suçu bize yıkma gayreti görülüyor. Hrant Dink’e o dönem İstanbul Valiliğinin koruma vermemesinin sebebi var, o günkü konjoktüre bağlı olarak. Dink uzun süre tehditler alıyor, böyle bir eylem sürecine giriliyor. Bu cinayetin azmettiricileri belli. Bu cinayetin azmettiricileri ilk iddianameyle beraat ettirildi. İlk görev kusuru İstanbul’un. Doğrudan Hrant Dink’i koruma altına almaları gerekir” ifadelerini kullandı.