BOLD – Bursa’nın Gemlik ilçesinde meydana gelen ve İstanbul’dan da hissedilen 5,1 şiddetindeki depremin ardından depremle ilgili yetkili ve uzman ağızlardan korkutucu açıklamalar geldi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün, olası depremde ağır hasar alması ya da yıkılması beklenen yapılarda 3 milyon nüfusun yaşadığını söyledi. Murat Yün, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada İBB’nin tespitlerine göre İstanbul’da bulunan 1 milyon 200 bin binadan 800 bini 2000 yılı öncesi yönetmeliklere göre yapılmış durumda olduğunu, bu binalardan yaklaşık 200 bininin depremde ağır hasar alması ya da yıkılmasının beklendiğini belirtti.
Bu binalarda 1 milyon 300 bin hane olduğunu ve yaklaşık üç milyon nüfusun yaşadığını söyleyen Yün, olası deprem senaryosunda öncelikle bu üç milyon nüfusun yaşamını idame ettirecek alanların hazırlanması gerektiğini, özellikle sahil hatlarındaki eski yapılarda ciddi bir risk faktörü olduğuna işaret etti. İstanbul’un devasa yapı stoku ve inşaat maliyetlerindeki altı kata varan artışlar düşünüldüğünde finansman sorununun merkezi yönetimle iş birliği içerisinde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Yün, kentsel dönüşüm düzenlemelerini içeren yasal değişiklik öncesi, temmuz, ağustos ve eylül aylarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yaptıkları toplantılarda iş birliği taleplerini dile getirdiklerini anlattı.
NEREDEYSE YAZI TURA
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür de Mudanya açıklarında gerçekleşen depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolunda gerçekleştiğini söyledi. Büyük Marmara depremi ise aynı fay hattının kuzey kolunda beklendiğini ve bu depreme ilişkin öngörülerin halen geçerli olduğunu vurgulayan Görür, İstanbul’da her an deprem olma ihtimalinin yüzde 47’ye çıktığını kaydetti. Görür, “Bu inanılmaz bir oran. Neredeyse yazı tura atacaksın” dedi.
Kuzey Anadolu Fay Hattı 17 Ağustos 1999’daki Gölcük depreminde kırılmıştı. Aynı fay hattının devamı batıda İstanbul’dan geçiyor. İstanbul, o tarihten bu yana 7 ila 7,5 büyüklüğündeki bir deprem riski altında. Naci Görür, Marmara Bölgesi’nin Kumburgaz ve Adalar fayının deprem üreteceğini belirterek Adalar fayı kırılırsa en fazla 7, Kumburgaz fayı kırılırsa minimum 7,2, her iki fay aynı anda kırılırsa 7,5 büyüklüğünde deprem öngörüyor.
İstanbul’da her gün yüzde 47’lik deprem beklentisiyle yaşam devam ederken hükümet, riskli yapı sorununa çözüm getireceği iddiasıyla kentsel dönüşüm düzenlemelerini içeren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”u yürürlüğe koydu. Düzenleme, afet riskini öncelemediği, bütüncül bir planlama anlayışından uzak olduğu, koruma kapsamındaki alanları yapılaşmaya açacağı ve özel mülkiyetlerin el değiştirmesine neden olacağı dolayısıyla eleştiriliyor.
Prof. Dr. Naci Görür’e göre ise depreme ilişkin İstanbul’da planlı programlı, gönül birliği edilmiş, iş birliği edilmiş, hızlı, seferberlik havasında bir depreme hazırlık yok. İstanbul’un depreme hazır hale getirilebileceğini ancak buna ilişkin siyasi iradenin olmadığını düşünen Görür, “Devlet istese belediye ile birleşir, kol kola el ele verir, vatandaşı da kucaklar, adil bir şekilde bu işi yapar” dedi.
Hükümetle belediye bir araya gelmiyorsa, birbirini desteklemiyorsa o kentin depreme hazırlanmasının mümkün olmadığını ifade eden Görür, “Bu nedenle bir an önce belediye ve hükumetin kol kola girip halkı da arasına alıp halkı teşvik edecek, cesaretlendirecek şeyleri yapıp adil, hızlı bir şekilde İstanbul’u depreme hazırlaması gerek” diye ekledi.