BOLD – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Orta Vadeli Program başarılı bir şekilde çalışıyor. Türkiye’nin risk primi düştü, bu çok önemli” dedi. Şimşek, refah artışı için gerekli olan enflasyonun tek haneye inmesinin ise 2026 sonunda gerçekleşeceğini kaydetti.
MALİ DİSİPLİN, BÜYÜMEDE DENGELENME TEMEL HEDEFLER ARASINDA
Bakan Şimşek, 3. Finansın Geleceği Zirvesi’nin kapanışında OVP ve enflasyon hedeflerine yönelik sunum gerçekleştirdi. OVP’nin kamu ve özel sektör için yol haritası niteliğinde olduğuna dikkati çeken Şimşek, mali disiplin, büyümede dengelenme, sürdürülebilir cari açık, rezerv birikimi ve yapısal reformların da OVP’nin temel hedefleri arasında olduğunu hatırlattı.
2026 SONUNDA ENFLASYON TEK HANEYE İNECEK
Sürdürülebilir yüksek büyüme ile birlikte kalıcı refah artışı için fiyat istikrarının ön koşul olduğunu ve bu yüzden programın odağında enflasyonun düşürülmesinin yer aldığını belirten Şimşek, “Çok hızlı bir şekilde programa baktığımız zaman geleneksel para politikasında sıkılaşma söz konusu. Seçici kredi sıkılaşması da söz konusu. Bir de miktarsal sıkılaştırma var. Bununla birlikte tabii ki gelirler politikası ayağında da hedef enflasyonla ilişkili bir yaklaşım vardı. Bunun sayesinde biz inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde enflasyon yıllık bazda 2026 sonunda tekrar tek haneye inmiş olacak” dedi.
ENFLASYONDA İVME KAYBI GELECEK YIL SONUNDA
Yıllık bazda enflasyonun bir süre daha yüksek seyredeceğini belirten Şimşek, “Ama aylık bazda özellikle de çekirdek enflasyona bakarsanız son 3 ayda bir trend var. Bu trend oldukça net. Aylık enflasyonda bir ivme kaybı var ve şu an için çok rahat bir şekilde şunu söyleyebilirim; enflasyondaki ivme kaybı, 2024 yıl sonu hedefimizle aynı patikaya oturmuş durumda. Çekirdek enflasyondaki trend, 2024 yıl sonu hedefi olan yüzde 36 ile uyumlu. Para politikası gecikmeli çalışıyor, para politikasında bugün attığımız adımların gecikmeli etkisi gelecek sene devreye girecek, özellikle yılın ikinci yarısında…” diye konuştu.
KALICI REFAH İÇİN DEZENFLASYON BAŞARILMALI
Dezenflasyonun başarılmasıyla birlikte Türkiye’de öngörülebilirliğin artacağını, makrofinansal istikrarın pekişeceğini ve sürdürülebilir yüksek büyümeye ulaşılacağını anlatan Şimşek, aynı zamanda kalıcı refah artışının da sağlanacağını, sermaye piyasalarının derinleşeceğini, işletmelerin uzun vadeli finansmana erişeceğini ve Türkiye’nin küresel rekabet gücünün artacağını kaydetti.