ERSOY ÇELİK | BOLD ANALİZ
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde, PKK’lı teröristler, Cuma ve Cumartesi günleri bir üs bölgesine baskın düzenledi ve 12 askeri şehit etti. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Çatışmada ilk belirlemelere göre 13 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede temas devam etmektedir. Belirlenen hedeflere yönelik ani hava harekâtları da icra edilmektedir” ifadeleri yer aldı. Şehit cenazeleri Türkiye’nin dört bir yanına dağılırken, baba ocaklarından yansıyan fotoğraf kareleri yürekleri burktu. Sıvası dahi yapılamamış iptidai koşullarda yaşanan evler, annelerin ve babaların feryatları ve de Erdoğan’ın şehitlerle başlayıp seçimlerle bitirdiği kanıksadığımız umarsız klişe hamasi nutukları tekrar ediyor… Yaşananların silsilesi ve acı tablolar hiç değişmiyor.
DAĞLICA, AKTÜTÜN, HANTEPE VE GEDİKTEPE’DEN DERS ALINMAMIŞ
Doğu Anadolu ve Güneydoğlu Anadolu’da Olağanüstü Hal’in hüküm sürdüğü 1990’lı yıllarda hemen her gün şehit haberi gelirdi. Devrin muktedirleri ne masum sivil halkın ne de PKK’yla mücadele askerlerin içinde bulunduğu koşulları ve beklentilerini önemserdi. Bingöl’de 1993 yılında silahsız 33 erin şehit edilmesi, umursamazlığın en bariz örneklerinden biri olmuştu. 2000’li yıllarda yine bildik manzaralar yaşandı Doğu ve Güneydoğu’da. PKK’lıların üs bölgelerine baskınlarında onlarca asker şehit oldu. PKK’lıların 21 Ekim 2007’deki Dağlıca baskınında 12 asker şehit oldu, 8 asker de kaçırıldı. 3 Ekim 2008 tarihinde Şemdinli Aktütün karakolu üs bölgesine yapılan baskında ise 17 asker şehit oldu. 19 Haziran 2010’da Şemdinli Gediktepe üs bölgesine yapılan saldırıda 11 asker şehit düştü. 20 Temmuz 2010 tarihinde Çukurca Hantepe üs bölgesinde ise PKK’lılar 7 askeri şehit etti.
Şehit haberleri gelirken şu paylaşımı yapmaya utanıyorum ama dün ne olduysa bugün de aynısı yaşanıyor. Korkarım yarın da benzer hadiseler meydana gelecek
pic.twitter.com/qLFDuadksM— Ahmet Baransu (@Ahmet_Brns) December 24, 2023
DAĞLICA’YI YAZAN MEHMET BARANSU’YU HAPSE ATTILAR, RAHATLADILAR
Göz göre göre gelmişti bu baskınlar ve saldırılar. Gazeteci Mehmet Baransu, bilhassa Dağlıca baskınındaki ihmaller zincirini defarlarca haber yaptı, televizyon programlarında anlattı. TSK’nın elinde saldıracak PKK’lıların isimlerine kadar, baskına dair fevkalade hayati istihbarat bilgileri vardı ama önlem alınmamıştı. Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ise saldırılara karşı tedbir almak yerine, televizyon ekranlarına yansıyan canlı yayınlarda, gazetecilere parmak sallar, tehdit yağdırırdı. Tedbir almaya fırsat bulamıyordu, çünkü dönemin paşalarının Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz, Eldiven ve Balyoz darbe planları gibi “daha önemli” işleri vardı. Önlem almadıkları gibi, Dağlıca saldırısında çok açık ihmalleri olan Tabur Komutanı Onur Dirik’e, dönemin 2. Ordu Komutanı Hasan Iğsız teşekkür plaketi vermişti. Dağlıca ve benzeri birçok kritik habere imza atarak TSK içindeki ihmalleri yazan Mehmet Baransu’yu ise hapse attılar. Peki, ihmaller son buldu mu? Bulmadı maalesef.
DAMAT SELÇUK BAYRAKTAR’DAN SİHA’LAR ALINDI AMA TABLO AYNI
Türk Silahlı Kuvvetleri, Dağlıca, Aktütün, Hantepe ve Gediktepe baskınlarından sonra, kamuoyundan gelen yoğun baskılar sonucunda, profesyonel orduya geçiş sürecini hızlandırdı. PKK’yla mücadelenin tezkere bekleyen erlerle değil, her türlü arazi koşulu için eğitilmiş profesyonel askerlerle yapılması için sözleşmeli er, erbaş ve uzman çavuş alımları yapıldı. Bir yandan da teknolojinin imkanlarından yararlanmak için milyarlarca dolarlık yatırımlar hayata geçirildi. Damat Selçuk Bayraktar’ın şirketine Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) yaptırıldı. İnsansız Hava Araçları operasyon bölgelerinde daha yoğun kullanıldı. Evet, terörle mücadelede gözle görünür yenilikler yapıldı; ancak Pençe-Kilit Harekâtı bölgesindeki son baskınlar, TSK’da zihniyetin değişmediğini ve 90’lar ve 2000’lerin mantalitesinin hala egemen olduğunu ortaya koydu.
HAKURK SUR TEPE ÜS BÖLGESİNİN FOTOĞRAFI YÜREKLERİ KANATTI
Operasyon bölgesinden gelen acı haberlerle sarsılan Türkiye, Hakurk Sur Tepe’deki askeri üs bölgesine ait fotoğrafların medyaya yansımasıyla bir şok daha yaşadı. Bir asker tarafından çekilen fotoğrafta, bazıları tamamen, bazıları da yarıya kadar kara batmış çadırlar görünüyordu. Mehmetçiklerin bulunduğu geçici üs bölgesiydi burası. Askerler bu çadırlarda kalıyordu. PKK’lıları fotoğrafta da görünen olağanüstü zor koşullarda bekliyorlardı. Vahim durumu, Kuzey Irak’ta görev yapan emekli Albay Orkun Özeller gözler önünde serdi. Özeller, ihmallere şu sözlerle dikkat çekti: “Önceki yıllarda da yaptık aynı hataları. Üsleri adam gibi tahkim etmeden personelimizi getirdik, zaman içinde tahkim edilmesini bekledik. Hulusi Akar bizi soktu, şimdi geri çıkamıyoruz. Mutlaka hudut hattına yanaşmamız gerekiyor.”
SOYLU’NUN ‘TERÖRİSTLERİ AYAKKABI NUMARALARINA KADAR BİLİYORUZ’ HEZAYANLARI
Demek ki, ordunun profesyonelleşmesi, İHA’lar, SİHA’lar ve Süleyman Soylu’nun ifadeleriyle “86 terörist kaldı. Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz” hezeyanları yetmiyor. Evvela zihniyetin değişmesi gerekiyor.