ERSİN ÇELİK | BOLD ANALİZ
Fatih Altaylı’yı İstanbul Adliyesi’ne getirtip önce savcılık sonra da sulh ceza hakimliğinin karşısına çıkaran sebep, Tevhid bayrağı taşıyan İsmail Aydemir adlı vatandaşın, Ege Akersoy isimli bir üniversite öğrencisi tarafından yumruklanması olayı için yaptığı paylaşımdı. Hadise, Bilal Erdoğan’ın konuşmacı olduğu TÜGVA’nın Galata Köprüsü’ndeki mitinginden sonra meydana gelmiş ve ulusalcı kesimler, İsmail Aydemir’in hilafet bayrağı taşıdığını iddia etmişti. Attığı yumruk nedeniyle tutuklanan Ege Akersoy ise savcılıkta kendisini, Suudi Arabistan’da Fenerbahçe – Galatasaray maçının iptali nedeniyle duyduğu öfkeyi öne sürerek savunmuştu. CHP ve ulusalcılar ise maalesef Ege Akersoy’a ve attığı yumruğa güçlü bir şekilde sahip çıktı. Fatih Altaylı da sosyal medyada yaptığı paylaşımda “Eline sağlık” ifadelerini kullandı.
YUMRUKÇUYA SAHİP ÇIKMAMIŞ, SOSYAL DENEY YAPMIŞ
Fatih Altaylı, olay büyüyüp paylaşımı büyük tepki alınca, Youtube kanalında, “sosyal deney yaptığı” şeklinde yorumlanan bir açıklama yaptı. Şunları söyledi açıklamasında: “Dün bu olaylar patlayınca ve olaylar olmaya başlayınca ben bir tweet attım. Tek bir şey söyledim. Elinize sağlık. Hiçbir özne yazmadan ve hatta bunu yazarken. Bir arkadaşım vardı, dedi ki Kimin nesi? Dedi ki Bak bakalım kim ne anlayacak? Çünkü yumruk atanı yakalayanlar eline sağlık olabilir. Yumruk atanın eline sağlık. Herkesin olabilir. Kim ne anlayacak abi? Bir anda ne kadar adam varsa ortaya döküldü ve sanki ben yumruk atanın eline sağlık diyormuş gibi. Halbuki ben hiçbir şey demiyorum. Ben kim ne anlayacak onu görmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı. Her zamanki kıvraklığıyla süt dökmüş kedi moduna bağladı, yumruk atan için yazmadığını, kimin ne anlayacağını görmek için paylaşım yaptığını iddia etti.
📌Meğer Fatih Altaylı sosyal deney yapmış da haberimiz olmamış!
💬Tweette tek bir şey söyledim: 'Elinize sağlık'
💬Bir anda ne kadar adam varsa ortaya döküldü. Sanki ben yumruk atana 'Eline sağlık' diyormuşum.
💬Halbuki ben hiçbir şey demiyorum. Kim ne anlayacak onu görmeye… pic.twitter.com/afmddy2o7C
— BOLD (@BOLDmedya) January 3, 2024
HER ALTINI PİSLETEN GİBİ, ALTAYLI DA F…YE BAĞLADI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kendisi hakkında “suçu ve suçluyu övme” suçundan resen soruşturma başlatınca da, Türkiye’de hemen her altını pisletenin savunma stratejisini devreye soktu. Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Fatih Altaylı, “Yaklaşık 10 gün önce AK Parti içerisinden biri arayıp dedi ki, ‘F…’cüler içeride halen varlar ve sana karşı hamle yapacaklar. ‘Böyle bir güçleri var mı?’ dedim. ‘Var, partide yeniden örgütleniyorlar’ dedi. Tipik F… işi, çok net. Eski F… kadroların işi. Pelikan ve F… el ele. Zaten aralarında çok fark yok. Onların yaptığı iş” diye konuştu. Bir taşla iki kuş vurmayı hedefledi. İlk olarak, Saray’a ve trollerine “Bakın ben de F… diyorum. Olayı F…’ye yıkalım, dosyayı kapatalım” mesajı gönderdi. Hani, Hakan Şükür, Rıdvan Dilmen’in kendisini arayıp “F.. de, malı mülkünü geri al” şeklinde “teklif” yaptığını açıklamıştı ya, o hesap işte. Altaylı’nın vurmak istediği ikinci kuş ise, “Bana sataşan F..cüdür” algısı oluşturmaktı. Psikolojik harekat taktiklerinin dibine vurdu Altaylı.
Yaklaşık 10 dakka önce Fatih Altaylı'ya yakın bir kaynak beni aradı, "Altaylı öyle korktu ki hapse girmemek ve linç yememek için bana fetöcüler saldırıyor yalanını atacak" dedi. Hahaha
Ulan tescilli goygoycu Mister Fatih. Sende mi Erdoğan'ın icadına sığındın? https://t.co/AOCmEToZ6H— Harun Odabaşı (@odabasiH) January 4, 2024
RASİM OZAN KÜTAHYALI: FATİH ALTAYLI DEVLETİN EMRİNDEDİR
Psikolojik harekat, istihbaratçıların ve istihbarat örgütlerinin halkı manipüle edebilmek için kullandığı en ucuz ama en etkili yöntemlerden biridir. Altaylı’nın taktikleri, tutuklanmasına engel oldu mu, bilemiyorum ama savcılığa ve akabinde hakimliğe çıkarılıp, suçu ve suçluyu övme suçundan hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasını ve adli kontrol şartı getirilmesini önleyemedi. Altaylı’nın adliye sürecinde, her fırsatta istihbaratın aparatı olduğunu gerine gerine anlatmaktan çekinmeyen Havuz elemanı Rasim Ozan Kütahyalı’nın açıklamaları dikkat çekti. Şunları yazdı Kütahyalı: “Fatih Altaylı bir açıdan devletin emrindedir. ‘Eline sağlık’ olayında ise sınırları aştı. Devletin içindeki Müslüman ve muhafazakar-milliyetçi kanat Fatih Altaylı’yı tutuklamak, cezalandırmak istiyor. Altaylı’dan arada ‘resmî hizmet’ alan devlet içi Atatürkçü kanat ise Altaylı’yı korumak istiyor. Muhalefet bu kavgada yok.”
“SEN BU REJİMİN MUHALİFİ DEĞİLSİN, KORKAK TAVUK GİBİ KONUŞMA”
Fatih Altaylı, kendisini AKP’de olduğunu iddia ettiği F..cülerin ve Pelikancıların hedef aldığı şeklindeki açıklaması, Kütahyalı’nın bu ifşalarının akabinde yaptı. Altaylı’nın bu sözleri üzerine Kütahyalı bir açıklama daha yayınladı ve şunları belirtti: “Bak Fatih Altaylı… Kritik bir virajın eşiğindesin. Tam olarak bir dönemeçtesin. Yarın tutuklanıp tutuklanmayacağını büyük harfle DEVLET içi güç dengeleri belirleyecek. Gel bu sefer bu halkı kandırma, aldatma. Duyguları sömürülen şu seküler muhalefet tabanına yazık be kardeşim. Sen bu rejimin muhalifi değilsin. Şimdi de yarın ifade vereceğin saate kadar DEVLET içindeki çeşitli kişilere yaltaklanarak, ya da korkak tavuk gibi söylediklerini inkâr eden videolarla kurtarmaya çalışacaksın.”
DEVLET’in içindeki Müslüman ve Muhafazakar-Milliyetçi kanat Fatih Altaylı’yı tutuklamak, cezalandırmak istiyor. Bu net. Fatih Altaylı’nın arkasında olan ve Altaylı’dan arada “resmî hizmet” alan DEVLET içi Atatürkçü kanat ise Altaylı’yı korumak istiyor. Muhalefet bu kavgada yok… https://t.co/EQ542co41S
— Rasim Ozan Kütahyalı (@RasimOzan_K) January 3, 2024
FATİH ALTAYLI ŞİMDİ DEVLETİN TAM KÖPEĞİ OLDU, DEVLET YULARI TAKTI BUNA
Nihayetinde Altaylı, savcılığa ve sulh ceza hakimliğine çıkarıldı ancak tutuklanmadı. Anlaşılan, yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartını kafi gördü Kütahyalı’nın işaret ettiği DEVLET içindeki odaklar. Rasim Ozan Kütahyalı, sulh ceza hakimliğinin söz konusu kararı üzerine şu paylaşımı yaptı: DEVLET’in her kanadının üzerinde uzlaştığı bir formül oldu. Yurtdışına çıkış yasağı ve her gün karakolda parmak basma kuyruğunda bekletecekler. Zaten yarı-resmî işlere açık Fatih Altaylı şimdi DEVLET’in tam köpeği oldu. DEVLET yuları taktı şimdi buna, DEVLET’e hizmet ettirecekler.” Türkiye’de “gazeteciliğin” düştüğü hallere bakar mısınız? Devlet içindeki bir kanadın aparatı, diğer kanadın aparatına “Başına şunlar gelecek, dikkat et” diye mesaj gönderiyor, kararı “Şimdi Devlet’in tam köpeği oldu” sözleriyle yorumluyor. Karşısındaki de fırıldak misali dönüyor, tutuklanmaktan kurtulmak için takla üstüne takla atıyor.
DEVLET’in her kanadının üzerinde uzlaştığı bir formül oldu. Yurtdışına çıkış yasağı ve her gün karakolda parmak basma kuyruğunda bekletecekler. Zaten yarı-resmî işlere açık Fatih Altaylı şimdi DEVLET’in tam köpeği oldu. DEVLET yuları taktı şimdi buna, DEVLET’e hizmet ettirecekler https://t.co/hpLSsJViCr
— Rasim Ozan Kütahyalı (@RasimOzan_K) January 5, 2024
SAVCI OKAN ÖZSOY, PSİKOLOJİK HAREKAT İÇİN FATİH ALTAYLI’YI SEÇTİ
İşte tam bu noktada, akla Altaylı’nın kısa süre önce ikinci kez yaptığı, 2014 yılında bir savcının kendisini davet edip Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonlarda “400 bin kişiyi tutuklarız” dediği yönündeki açıklaması geliyor. O savcının Okan Özsoy olduğu gündeme gelmişti. Savcı Özsoy, Altaylı’yı özellikle davet etmiş, yukarıda altıntıladığım ifadeleri kullanmış ve yazılmasını istemişti. Özsoy’un amacı Gülen Cemaati’ne yönelik psikolojik harekat yapmaktı elbette. En uygun aparat olarak da Altaylı’yı seçmişti.
📌Fatih Altaylı’dan önemli ifşa:
💬2014 yılında İstanbul’da Cemaat soruşturması yürüten önemli bir savcı benimle görüşmek istedi. Ben de kalktım gittim.
💬Savcı, “12 Eylül’de 400 bin kişi tutuklanmıştı. Gerekirse yine 400 bin kişiyi tutuklarız” dedi.
💬Arkasından ne oldu?… pic.twitter.com/UBPQoCYqQm
— BOLD (@BOLDmedya) December 22, 2023
FATİH ALTAYLI’YI SAVCI OKAN ÖZSOY’A KİM GÖNDERDİ
2014 yılından itibaren MİT, İstanbul Adliyesi’nde karargah kurmuş, savcılara ve hakimlere kimlerin göz altına alınıp hangilerinin tutuklanacağını belirten listeleri taşır olmuştu. Şimdi Yargıtay üyesi olan Hakim İslam Çiçek’in İstanbul Adliyesi’nde “Kaç İsmail kaç” nidalarının yankılandığı günlerdi. İşte o günlerde, Savcı Okan Özsoy, özellikle Fatih Altaylı’yı seçmiş ve davet etmişti. Söz konusu psikolojik harekat operasyonu için Fatih Altaylı’yı savcı Okan Özsoy’a tavsiye eden kimdi? Aradaki köprü şahıs, hangi DEVLET kurumunun elemanıydı?