SELÇUK ADIGÜZEL I BOLD ANALİZ
2023 bütçesi yasalaşırken 4,4 Trilyon TL harcama yapılacağı öngörülmüştü. Ancak yıl sonuna doğru yaşanan deprem bahane edilerek ek bütçe yapıldı ve harcamalar 1,1 TrilyonTL daha artırıldı.
2023 yıl sonu gerçekleşmesine baktığımızda ise 6,5 Trilyon TL’lik harcamayla planlanan harcamanın 2,1 Trilyon TL aşıldığı ortaya çıktı. Bu durum, hükümet tarafından deprem kapsamında yapılan harcamalarla açıklanmaya çalışılsa da, deprem harcamaları sadece 960 Milyar TL olarak ifade ediliyor. Bu bütçenin öngörüsüzlüğünü ortaya koyarken aynı zamanda mali disiplin konusunda yapılan açıklamaların temenniden öteye geçmediğini ifade ediyor.
VERGİ GELİRLERİ VE CEZALAR KATMERLİ OLARAK VATANDAŞIN SIRTINA BİNDİ
2023 bütçesi kabul edildiğinde 3,8 Trilyon TL gelir toplanacağı öngörülmüştü. 27 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanan ek bütçede, 1,1 Trilyon TL’lik ilave gelir artışı öngörülmüştü. 2023 yıl sonu gelir gerçekleşmesine baktığımızda ise 5,2 Trilyon TL’lik gerçekleşmeyle toplanması planlanan vergilerin 1,4 Trilyon TL aşıldığı anlaşıldı. Ek bütçeyle bile 1,1 milyar vergi toplayacağız diyen hükümet, bunu da aşmış ve vergileri planlanandan 300 milyar TL daha fazla toplayarak katmerli bir yükü vatandaşın sırtına bindirmiş oldu.
Bütçenin finansmanı basit bir mantıkla birkaç yöntemle oluyor; Ya harcamalar kısılıyor ki mevcut durum bundan çok uzak, ya borçlanma yoluna gidiliyor veya vergiler artırılıyor. 2023 ek bütçesi yapılırken hiç borçlanma yoluna gidilmemesi, finansman için sadece vergilerin gösterilmesi, iç ve dış borçlanma imkanlarının da daraldığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki yıl bütçe açığının 2 Trilyon TL civarında gerçekleşeceği tahminler arasında. Sonuç olarak, borçlanma imkanı daralan, harcamaları kısmayı düşünmeyen hükümetin 31 Mart seçimi sonrasında yağmur gibi vergi ve cezalara zam yapacağını gösteriyor.
HARCAMALARDA DEPREM DIŞINDA EN BELİRGİN KALEM SOSYAL GÜVENLİK AÇIĞI
Tabloyu çok iyi bilen Mehmet Şimşek bütçedeki açığın kaynağı emekliler gibi bir açıklama yapmış ancak gelen tepkiler üzerine bu açıklamasını inkar etmişti. Ancak aktüaryel denge bakımından durum maalesef böyle görünüyor. SGK’nın topladığı primlerle ödediği sağlık, emeklilik, ilaç harcamaları arasındaki fark çok büyük. Bu durum merkezi bütçeden SGK’ya yapılan yardımların yaklaşık 490 Milyar TL artışına neden olmuş. Bu durum emeklilere yapılan komik artışın sebebini de açıklıyor. Çünkü hastane ve ilaç ihtiyaçları için yapılan harcamalar kısılamayacağı için, önemli bir harcama kalemi olan emekli maaşlarında çok düşük artışlar yapılarak harcamaların kısılması yoluna gidiliyor. Aslında bütçenin diğer kalemlerinde yapılmayan tasarruf ve hesapsız ödemeler faturanın emekliye kesilmesine sebep oluyor.
KAMU BANKALARI VE KAMU ŞİRKETLERİNİN ZARARLARI BÜTÇEYİ SARSTI
2023 yılında kamu şirketlerinin görev zararları için yapılan ödemelerde 160 milyar TL artış olmuş. Zarar eden kamu şirketi varsa ya yönetim beceriksizliği ya da yolsuzluk vardır. Aksi durumda -kamu yararı yoksa- şirketin özelleştirilmesi gündeme gelmelidir. Oysa ülkemizde kâr elde eden kamu şirketlerinin peşkeş çekilmesi yaygın uygulama oldu. Bunun üstüne gidecek irade olmadığı sürece bu zararları ödemeye devam edeceğiz. Ziraat Bankası ve HalkBank’ın görev zararlarında 17,7 Milyar TL artış olmuş. Topladığı mevduat, verdiği kredi net ve hesaplanabilirken kamu bankalarının zarar ediyor oluşu izahtan uzaktır. Bunun tek izahı yandaşa peşkeş çekilen krediler ve bu kredilerin geri ödenmemesi olabilir. Tabi ki vatandaşın ödeme gücündeki azalışa bağlı olarak kredi ödemelerinin geri dönmemesi de bir etken olabilir. Dikkat çeken bir harcama, Elektrik Üretim A.Ş. nin 77,5 Milyar TL’lik zararının bütçeden karşılanması olmuş. Bunun sebebi, Sayıştay tarafından da gündeme getirilen yandaş elektrik dağıtım şirketlerinin tesis kullanım bedeli boçlarını TEİAŞ’a geri ödememesi olarak görülebilir.
FAİZ ÖDEMELERİ ADETA PATLADI
2023 yılında faiz harcamaları yaklaşık iki katına çıkarak 675 Milyar TL olmuş. Faiz ödemelerinin makul olup olmadığını anlamak için önemli bir gösterge vergi gelirlerinin ne kadarının faiz ödemelerine gittiği kıstasıdır. 2016’da yeni rejim kurulmadan hemen önce ve faiz konusundaki inatlaşma zirve yapmamışken vergilerin %11 i faize gidiyormuş. 2023 yılına geldiğimizde vergi artışları zirve yapmasına rağmen vergiler içindeki faiz ödemelerinin payı %15-17 bandında. Bu rakam devletin faiz batağında olduğunu gösteriyor. Faiz dışı harcamalar ile gelirler farkını ifade eden faiz dışı denge kalemindeki sıra dışı gerçekleşme de bunu teyit ediyor. Yıllardır faiz dışı fazla veren bütçemiz, 2023 yılında 700 Milyar TL açık vererek yeni bir kavramı da (Faiz Dışı Açık) literatüre kazandırmış oluyor. Kur koruma garantisi kapsamında ödenen tutarları da eklediğimizde bu açık 800 Milyar TL’ye yaklaşıyor.
ARABASI OLMAYAN DA KÖPRÜLERE GEÇİŞ PARASI ÖDEDİ
Bütçe harcama detaylarında köprüler, yollar ve şehir hastaneleri için ödenen tutarı takip edilemeyecek nitelikte harcama kalemlerine gizleyen hükümet, bu tutarları net olark görmeyi engellemiş oluyor. Ama 2023 yılı bütçesi görüşülüyorken köprüler, yollar ve şehir hastaneleri için 100 Milyar TL garanti ödemesi yapılacağı açıklanmıştı. Harcamalarda düşüş olmadığına göre en az bu kadar garanti ödemesi yapıldığını söyleyebiliriz. 2024 bütçesinde ise ödenecek rakam 155 Milyar TL olarak belirlenmiş. 2023 yılı gerçekleşmesi dikkate alınarak hesaplanan bu tutara bakarak 2023 yılında 150 Milyar TL civarında garanti ödemesi yapıldığı söylenebilir. Yani arabası olmayan ve evinde oturan vatandaşımız 1 geçiş ücreti, köprüden geçen vatandaşımız 2 geçiş ücreti ödemiş. Özetle hükümet deli dumrul gibi geçmeyenden 1 akçe geçenden 2 akçe tahsil etmiş.
YANDAŞ DERNEK VE VAKIFLARA ÖDENEN PARA ARTIYOR
Hükümete yakın dernek ve vakıfların stratejik araştırma altında algı çalışması veya rejimin yandaş insan kaynağı ihtiyacının karşılanması için organize olduğunu bilmeyen kalmadı. Bu dernek ve vakıflara 2022 ve 2023 yılında toplam 3,3 Milyar TL ödeme yapılmış. Bu ödemelerin hangi derneklere yapıldığını Sayıştay 3 yıldır Cumhurbaşkanlığına sormasına rağmen, kanuna aykırı bir biçimde açıklama yapılmıyor. 2024 bütçe görüşmelerinde DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu tarafından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a bunun sebebi sorulmasına rağmen hiçbir cevap alamadı. Bu rakamın ödenmesiyle AKP’nin siyasi hedefleri için çalışan dernek ve vakıfların organizasyon ücreti tüm halkın cebinde karşılanmış oluyor.