ORHAN KAYA | BOLD ANALİZ
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, dün yeni AYM üyesi Yılmaz Akçil’in yemin töreninde Yargıtay ve yerel mahkeme tarafından isim vermeden uygulanmayan Can Atalay kararyla ilgili konuştu.
Erdoğan ve Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın da olduğu törende Anayasa’ya göre AYM kararlarına uymanın zorunluluk olduğunu belirten Arslan, şunları söyledi. “Elbette Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını ve anayasa hükümlerine ilişkin kararlarını ve yorumlarını beğenmeyebilir, bunlara katılmayabiliriz. Ancak bir hukuk devletinde katılmasak da bu kararlara uyulması anayasal bir zorunluluktur.”
Zühtü Arslan, bir de Hz. Süleyman zamanında yaşanan bir kıssayı anlattı. Bir derviş tarafınan kanadı kırılan yaralı bir kuşun kıssasını anlatan Arslan, Anayasa’ya aykırı davranan Yargıtay üyelerine mesaj verdi. Arslan, “Yargı mensupları olarak bu kıssadan çıkaracağımız hisse bellidir. Üzerimizdeki cübbeler, toplumun adalete güveninin sembolüdür. Bu güveni sarsacak, aşındıracak davranışlardan kaçınmak da göreve başlarken yaptığımız yeminlere sadakatin, ahde vefanın gereğidir. Hz. Süleyman’a gelerek kanadını bir dervişin kırdığını söyler.” dedi.
AYM, ETKİN BİR İÇ HUKUK YOLU OLMAKTAN ÇIKTI MI?
“Devletin devamının toplum sözleşmesi mahiyetindeki anayasanın ve onun varlık nedeni olan temel hak ve özgürlüklerin korunmasına bağlı olduğunu” söyleyerek Erdoğan’a ve salondakilere Anayasal hukuk uyarısı yapan Zühtü Arslan’ın başında olduğu AYM, artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde etkin bir iç hukuk yolu olmadığı tartışmalarının ortasında bulunuyor. Kimi hukukçular Erdoğan’ın ve devletin hedefinde olan toplum kesimlerinin mağduru olduğu davalarda Anayasa Mahkemesi’nin AİHM yolunu tıkama görevini üstlendiğini söylüyor.
ANAYASA 15 TEMMUZ’DAN BERİ ASKIDA
Evet şu bir gerçek, Türkiye’de hukuk ve Anayasal düzen 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra neredeyse 8 yıldır askıya alınmış durumda. Zühtü Arslan, iç hukuktaki insan hak ve özgürlükler mahkemesi olarak bilinen AYM’nin başında olduğu süreçte, Türkiye AİHM tarihindeki en ağır ihlal kararlarıyla karşılaştı. AİHM Yüksel Yalçınkaya kararında Türkiye’nin sistematik hak ihlallerine imza attığının altını çizdi. Zühtü Arslan, Yalçınkaya kararına uyması Anayasa’ya göre zorunluyken, “AİHM kararına katılmıyoruz” açıklaması yaptı.
ZÜHTÜ ARSLAN VE AYM ERDOĞAN’IN ÇİZDİĞİ SINIRLARIN DIŞINA ÇIKAMADI
Gülen Hareketi davaları başta olmak üzere Erdoğan’ın hedefindeki toplum gruplarına açılan davalarda AYM adeta etkisiz eleman konumundaydı. Erdoğan’ın çizidği sınırınların dışına çıkmadı. Arslan’ın başkanı olduğu AYM, KHK rejiminin kurulmasında vermediği kararlarla rol oynadı. Bir nevi Erdoğan’ın tek adam rejimini kurmasında merdiven görevi gördü.
ZÜHTÜ ARSLAN’IN CEVAPLAMASI GEREKEN SORULAR
Zühtü Arslan’a şu soruları sormak bir nevi farz oldu:
“Neden başkanlığınız sırasında Anayasal hukuka sahip çıkmadınız?
Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu emri altına alırken neden sessiz kaldınız?
Bir gecede 3 bine yakın hakim açığa alınıp ihraç edildi. Binlercesi tutuklandı. Yargıtay, Danıştay, HSYK üyeleri hatta Anayasa Mahkesi’nin üyeleri Alparslan Altan ve Erdal Tercan tutuklandı. Anayasa’daki hakim-savcı teminatı, yargı bağımsızlığı yok sayılırken neden sustunuz?
Anayasal düzeni, hak ve özgürlükleri yerle bir eden Kanun Hükmünde Kararnameler’le kurulan tek adam rejimine neden vize verdiniz?
Erdoğan imzasıyla çıkarılan KHK’ları neden iptal etmediniz?
15 Temmuz sonrası 130 bine yakın devlet memuru ihraç edildi. Neden haksız hukuksuz, delilsiz, hukukta ve yasalarda yeri olmayan irtibat ve iltisak denilerek verilen ihraç kararlarını Anayasa’ya uygun buldunuz?
Medyaya el konuldu sesiniz çıkmadı, eğitim kurumları kapatıldı lal kesildiniz, Anadolu’da kendi öz sermayesiyle milyarlarca dolarlık hacme ulaşan holdinglere el konuldu. Erdoğan’a biat etmediler diye iş adamları tutuklanırken neden bir tane ihlal kararı veremediniz?
Terör suçlamasıyla binlerce kadın bebekleriyle cezaevlerine konuldu, bebekler cezaevinde büyüdü adeta. Kadınlar cezaevlerine, emniyet binalarında çıplak aramaya maruz kaldı. Neden bir tane ihlal kararı vermediniz? Bu davalarda karar verirken Erdoğan bir şey der diye mi korktunuz?
Son cümle: Zühtü Arslan, bu satırları yazanın gözünde Erdoğan önünde eğilen fotoğrafıyla hatırlanan bir isim olacak.