BOLD – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa’ya aykırı şekilde Meclis’te okutulan Can Atalay’ın vekilliğin düşürülmesi kararını savundu. Atalay’ın vekilliğin düşürülmesinin teamüllere tamamen uygun olduğunu öne süren Kurtulmuş, “Hukuki bir ihtilafın TBMM’nin taraf olmaması için tavır izlendi. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu” dedi.
SÜRECİN TAMAMLANMASI İÇİN BEKLETTİK
HaberTürk’te canlı yayına katılan Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Can Atalay’ın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Sonunda Anayasa’nın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Meclis’te okunmasının zarureti var.
SÜREÇ TEAMÜLLERE UYGUN ŞEKİLDE İŞLETİLDİ
Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Meclis’te okutulması, daha doğrusu Meclis’in bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Burada görüş farklılıkları var. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMM’nin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtay’ın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Burada Meclis’in teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir.
AYM NASIL KARAR VERECEK BEKLEYİP GÖRECEĞİZ
Anayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Can Atalay’ın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Türkiye’de anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak, iyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. 400’ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360’la referanduma gider. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Türkiye’de kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum.