BOLD – Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yaptığı son kamuoyu anket, Türkiye’de kaynak dağıtımının önemli merkezlerinden biri olan yerel yönetimlerin yolsuzluğun en fazla olduğu yerlerin başında geldiğini ortaya koydu. Belediyelerde kapalı ihaleler yaygınlaşırken, kayırmacılık politikalarına ilişkin kaygı artıyor.
ADAYLAR ŞEFFAFLIK TAAHHÜTNAMESİ İMZALAMAKTAN KAÇINIYOR
Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 2019 yerel seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart seçimleri için de Şeffaflık Taahhütnamesi’ni belediye başkan adaylarının imzasına açtı. Başkan adaylarının şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılık ilkeleri için siyasi iradelerini beyan ettiği taahhütnameyi 2019’da Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir başkanları ile 70 ayrı belediye başkanı imzalamıştı. 19 Şubat’ta imzaya açılan taahhütname için ise şimdiye dek sadece Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan adayı Mansur Yavaş’a ulaşıldı.
BELEDİYELER HALKA EN YAKIN KURUMLAR
DW Türkçe’den Pelin Ünker’e konuşan Uluslararası Şeffaflık Örgütü Temsilcisi Oya Özarslan, yerel yönetimlerin halka en yakın, topluma en yakın kurumlar olması dolayısıyla buradaki kaynağın nasıl dağıtıldığı, nasıl kullanıldığının çok önemli olduğuna işaret ediyor. Belediyelerde özellikle kayırmacılık alanında çok fazla örneğin söz konusu olduğunu dile getiren Özarslan, “Yani bir belediye başkanı geldiğinde, hangi partiden olursa olsun, birincisi zaten bir kadro değişikliği yapıp yakın, eş, dost, ahbap, parti değişikliği olmuşsa partili getiriyor. Bunların hakkaniyetle yapıldığına ilişkin bir soru işareti var herkesin kafasında. Bu aslında kayırmacılık kaygısını dile getiriyor” diyor.
PAZARLIK VE DAVET USULÜ YOLSUZLUĞA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Özarslan’a göre ayrıca açık ihale sisteminin uygulanmaması, pazarlık ve davet usulüyle ihale sisteminin daha çok uygulanması dolayısıyla belediyeler yolsuzluğa daha açık yerler olarak gözüküyor. Yolsuzlukla mücadelede başarılı olan ülkeler, şeffaflık ve bilgiye erişim konularında uzun süreli bir geleneğe sahip. Kamuda yolsuzlukla mücadele için kamu sözleşmesi fırsatlarına tüm firmaların erişebilir olması gerekiyor. Türkiye’de ise kamu ihalelerine bakıldığında şeffaflığın giderek azaldığı görülüyor.
AÇIK İHALELERİN ORANI YÜZDE 59’A GERİLEDİ
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporlarına göre Türkiye’de Kamu İhale Kurumu kapsamında olan kamu alımları arasında açık ihalelerin oranı 2022 itibarıyla yüzde 59’a düştü. Öte yandan bu kapsam dışına çıkarılan TOKİ projeleri gibi mega projeler de söz konusu. Bu projelerde eklendiğinde neredeyse her iki ihaleden biri kapalı usulde yapılıyor.
ACİLİYET KODUYLA HEDİYE SAAT ALINMIŞ
Belediyelerde de her ihaleyi ‘acil torbasına’ koyarak açık ihale sisteminden çıkarmaya yönelik bir eğilim olduğunu vurgulayan Özarslan, ihaleler ile ilgili devam eden çalışmalarında belediyelerde ilgisiz konuların acil koduyla açık ihale dışında bırakıldığını gözlediklerini anlatıyor. “Hediye satın alınmış bir grup mahalleye mesela. Neden olduğu da ayrıca bir problem. Hediyelik kol saati alımı ihalesi yapılmış. Yine aciliyet ile ilgisi olmayan pazarlık ya da belli istekliler arasında davet gibi ihale yollarına başvurulan asfalt ihaleleri var. Asfalt çalışması acil değildir zaten planlayıp yapmanız gereken bir şeydir. Sayıştay raporlarında da benzer birçok hususa işaret edilmiş.”