BOLD – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan 2023 yılına ait Hava Kalitesi İzleme Raporu’na göre Türkiye adeta zehir soluyor.
Hava Kalitesi İzleme Raporu’na göre Türkiye’de ölçüm yapılan istasyonların yarıdan fazlasında partikül madde kirleticisi (PM10) için ulusal limit değer aşıldı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) limit değeri açısından ise hava kalitesi iyi olan sadece 7 istasyon bulunuyor. Bakanlığın verileri hava kalitesinde alarm zillerinin çaldığını gösterse de durum bundan da kötü olabilir.
DW Türkçe’nin aktardığına rapora göre mevcut Türkiye’deki 20 istasyonda hiç PM10 ölçümü yapılmıyor. Çalıştırılan istasyonların ise dörtte birinden yüzde 90’ın altında veri alındı. Hangi istasyonun kaç gün çalıştırıldığı da bilinmiyor.
EN KİRLİ HAVA KAHRAMANMARAŞ’TA
Çevre, Şehirlik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Hava Kalitesi İzleme Raporu’na göre PM10 ölçülen 324 istasyonun 20’sinden veri alınamazken kalan 304 istasyonun 157’sinde yıllık ulusal limit değer aşıldı. 76 istasyondan ise yüzde 90’ın altında veri alınabildi. Geçen yılın PM10 ölçümlerine göre Türkiye’de havası en kirli illerin başında metreküpte 125 mikrogram ortalama değerle Kahramanmaraş geliyor. Rapora göre Kahramanmaraş Kent Meydanı’nı, İstanbul-Göztepe (116), Hatay-İskenderun Merkez (96), Malatya, Iğdır ve Konya-Selçuklu (86), Mersin-Akdeniz (84), Kahramanmaraş-Elbistan ve Osmaniye (79), Aydın-Nazilli ve Konya-Karatay (77) izliyor.
EN TEMİZ YERLER KASTAMONU, SİNOP, ANTALYA, BALIKESİR, KONYA, TRABZON VE ARTVİN’DE
Hava kirliliği 304 istasyonun 297’sinde ise Dünya Sağlık Örgütü’nün limit değerinin (metreküpte 15 mikrogram) üzerinde. Raporda DSÖ’ye göre PM10 limiti açısından en temiz havaya sahip olan yerler Kastamonu-Azdavay (12) ve Sinop-Erfelek (12) oldu. Bu istasyonları Antalya-Alanya (13), Balıkesir-Erdek (14), Konya-Sarayönü (14), Trabzon-Uzungöl (15), Artvin-Hopa (15) izledi.
Artvin Hopa’daki istasyondan yüzde 90’ın altında kısıtlı veri alınabildi.
İSTANBUL’UN EN KİRLİ SEMTİ GÖZTEPE
İstanbul’da PM10 ölçümü yapılan havası en kirli yer ise Göztepe. İlde 38 istasyon bulunurken, mevcut istasyonların 5’inde yüzde 90’ın altında veri alınabildi. İstasyonların hepsinde Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınır değer aşıldı. PM10 ölçümü, 15 istasyonda ise ulusal limit değerin üzerinde gerçekleşti.
Yıllık ortalama metreküpte 116 mikrogram PM10 değeri ile ilk sırada gelen Göztepe’yi, Kağıthane (60), Sultangazi-3 (58), Tuzla (56), Kartal (55), Esenyurt (53), Mecidiyeköy ve Yenibosna (52) takip etti.
Veri alınan toplam 304 istasyonun 87’sinde 2022’ye göre PM10 konsantrasyonunda artış yaşanırken en yüksek artış Kahramanmaraş’ta gerçekleşti.
İstanbul’da veri alınan 38 istasyonun 15’inde PM10 kaynaklı hava kirliliği arttı. Bağcılar, Başakşehir, Beşiktaş, Büyükada, Esenyurt, Göztepe, Kağıthane, Kartal, Kumköy, Selimiye, Sultangazi, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ve Yenibosna önceki yıla göre havası daha da kirlenen yerler oldu.
PM10 DEĞERİ NE ANLAMA GELİYOR?
Partiküler maddenin esas kaynakları fabrikalar, enerji tesisleri, yakma tesisleri, inşaat faaliyetleri, yangınlar ve rüzgâr olarak sıralanıyor. Partiküllerin boyutu aerodinamik çapları 2,5 mikrometreden (μm) küçük olanlar PM2,5 ve 10 mikrometreden küçük olanlar PM10 olarak tanımlanıyor. PM10 olan partiküller solunum sisteminde depolanabiliyor. Türkiye’de PM10 için yıllık ortalama limit değer bir metreküpte 40 mikrogram (µg m-3) iken Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu değer 15. Dünya Sağlık Örgütü, PM2,5 için ise yıllık ortalama metreküpte 5 mikrogram limit değer belirlerken, Türkiye’de bu partikül madde için Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği’nde belirlenen herhangi bir ulusal limit bulunmuyor.
HALK HER ŞEYİ SOLUMUŞ OLABİLİR
Raporu değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesinden Sedat Durel, “PM10 ölçümleriniz kötüyse, halk her şeyi solumuş olabilir” dedi. PM10’un toz olarak düşünebileceğini, tozun en temel kaynaklarından birinin ise inşaat olduğunu vurgulayan Durel, “Ülke koca bir şantiye alanına çevrilmişken, denetimsiz, tedbirsiz yıkımlar yapılırken kaliteli bir hava solumanız, PM10 kriterlerine uygun sonuçlar elde etmeniz imkânsızdır. Buna elbette deprem bölgesindeki kontrolsüz hafriyat taşımı ve sulama yapılmaksızın gerçekleşen hasarlı yapıların yıkımları ile sanayi kaynaklı kirliliği de eklemek gerekir” diye ekledi.
Durel’e göre Türkiye’de hava kirliliği konusunda veri eksikliği de problemlerin başında geliyor. Sedat Durel, her şeyden önce ilgili istasyonların ölçüm yapmadıkları gün sayısının raporda yer almadığını vurguladı. Durel, PM10 için yıllık ortalama bir limit varken ayrıca 24 saatlik maruziyet için de ayrı bir limit değerin söz konusu olduğunu hatırlatıyor. “DSÖ’nün, AB’nin ve Türkiye’nin 24 saatlik ortalama limit değeri 50 mikrogram. Bu değerin yılda 35 kezden fazla aşılmaması gerekir” diyen Durel, Bakanlığın raporunda bu kısma da hiç değinilmediğini belirtti.
Hava kirliliği sağlıklı olmanın önündeki en önemli engellerden biri. Dünya Sağlık Örgütü, PM10’un solunum yolu sorunlarına neden olabileceğine, özellikle astım gibi solunum yolu hastalığı olan bireylerde semptomların artmasına ve solunum fonksiyonlarında bozulmaya yol açabileceğine işaret ediyor. Örgüte göre PM10’a uzun süre maruz kalınması; kalp krizi, inme, hipertansiyon gibi kardiyovasküler hastalıklar ve akciğer kanseri riskini artırabilir. Akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyen PM10, KOAH gibi akciğer hastalıklarının semptomlarını kötüleştirebilir. P2,5 ise PM10 parçacığının daha da küçüğü (dörtte biri ve ondan küçüğü) anlamına geldiğinden bu hastalıkların daha da ağırına sebep olabiliyor. Sedat Durel, PM2,5 için Türkiye’de bir limit olmadığı gibi istasyonlarda da ölçümlerinin düzenli olarak yapılmadığına işaret ediyor.
KARBONMONOKSİT AÇISINDAN EN KÖTÜ HAVA FETHİYE’DE
Karbonmonoksit açısından en kötü havaya sahip yerlerin başında Muğla geliyor. Rapora göre Muğla-Fethiye ilk sırayı, Kahramanmaraş Kent Meydanı ikinci sırayı alırken onu Muğla-Milas, Bursa Nilüfer, Aydın-Trafik, Denizli-Sümer, İzmir-Kemalpaşa, Aydın-Nazilli, Muğla-Trafik ve İzmir Torbalı izliyor.
Karbonmonoksit konsantrasyonlarında 2023’te önceki yıla göre, Gaziantep, Kars, Trabzon, Erzurum, Burdur, Konya, Kütahya, Manisa, Mersin, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon, Uşak, Yozgat, Zonguldak, Kırıkkale, Amasya, Ankara ve İstanbul’un çeşitli bölgelerinde artış; Kahramanmaraş, Aydın-Trafik, Bursa-Nilüfer, Kayseri, Denizli (Çivril, Sümer), İzmir (Torbalı, Kemalpaşa ve Bornova) ile Muğla’da ciddi bir artış söz konusu.
Renksiz, kokusuz ve tatsız bir gaz olup karbon içeren yakıtların eksik yanması ile ortaya çıkan karbonmonoksit, birincil bir hava kirletici. Karbonmonoksit seviyelerinin kontrol altında tutulmaması, solunum yolu hastalıkları, zehirlenme, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve nörolojik sorunlara yol açabiliyor.