BOLD – 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, kuruluşundan bu yana ilk kez ikinci parti konumuna düşen AKP için “Partinin MR’ı çekiliyor. Nerede kireçlenme var? Organ zaafı var veya yok. Bu birinci ayağıdır. Ondan sonra da gereğinin yapılması lazım” dedi. Ayrıntılı çalışılması gerektiğini söyleyen Çiçek, “Siyasi partiler doğru olduğunu kabul ettiğinizin gereğini yapmak için kurulmuştur. Değilse fikir kulübüdür. Bundan sonra yine seçim olacak. Akademik faaliyet gibi tespitler olursa sonuç alamazsınız” diye önerdi.
1989 VE 1999 SEÇİMLERİ İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Sözcü ‘den Aytunç Erkin’e konuşan Cemil Çiçek, yerel seçimlerin ardından kaybeden partinin de kazanan partinin de özeleştiri yapması gerektiğini söyledi. Çiçek, AKP’nin seçimle ilgili değerlendirmesini yaptıktan sonra gereğini yapması gerektiğine işaret ederek, “AK Parti, siz de yazıyorsunuz; çok yönlü bir araştırma içinde. Partinin MR’ı çekiliyor. Nerede kireçlenme var? Organ zaafı var veya yok. Bu birinci ayağıdır. Ondan sonra da gereğinin yapılması lazım. Bu noktada tarihimizde örnekler var. 1989’da Anavatan Partisi olarak seçimleri kaybettik. Kazananın da, kaybettiği söylenen partilerin de o seçimleri iyi değerlendirmesi gerekiyor. 18 Nisan 1999 seçimlerine de iyi bakmak gerekiyor. 1989 ve 1999 seçimleri iyi değerlendirilmeli. 1989’dan baktığınızda Anavatan kendi yönünden bazı değerlendirmeleri yaptı sonra gereğini yerine getiremedi. Parti içinde değerlendirmeler oldu ama gereğini yapamadığı için erime oldu” dedi.
GEREĞİNİ YAPMAK ŞART
Yenilginin sebebini neye bağladığı sorulan Çiçek, şunları kaydetti:
“Araştırmalarla ortaya çıkar. Tek bir neden olmaz. Her bölgeye her il, ilçeye göre değişir nedenler. Orta Anadolu’daki bir seçim kaybında birinci etken başkadır, Ege’de etken başkadır. Ayrı ayrı bakmak gerekiyor. Çevremizdeki beş on kişiye bakarak olmaz. Bunu 1989’da Anavatan Partisi yapmadı o zaman. Bir genel değerlendirmeye bakıldı ve sonuca varıldı. Genel değerlendirme her yerde geçerliyse kazanılan yerleri nasıl kazandık? Bundan dolayı daha ayrıntılı bir çalışma lazım. Bunu yaparken de olanı olduğu gibi kabul etmek şart. Tarih dediğimiz gönlümüzden geçen değil, olanı olduğu gibi kabul etmektir. Gerçek neyse o! Gereğini yapmak şart. Yapmayacaksınız… Dostum, siyasi partiler fikir kulübü değil, akademik faaliyet yapmıyor. Siyasi partiler doğru olduğunu kabul ettiğinizin gereğini yapmak için kurulmuştur. Değilse fikir kulübüdür. Bundan sonra yine seçim olacak. Akademik faaliyet gibi tespitler olursa sonuç alamazsınız.”
HÜSEYİN ÇELİK DE HESAPLAŞMANIN ERDOĞAN’DAN BAŞLAMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ
Eski bakanlardan Hüseyin Çelik de AKP’de seçim sonuçlarıyla ilgili hesaplaşma yapılması gerektiğini belirterek, “Birkaç genel başkan yardımcısını, bakanı, danışmanı görevden almak yetmez. Özeleştiri yapılırken veya fatura çıkartırken kimin yetkisi ne kadarsa, onun sorumluluğu da o kadardır. Dolayısıyla sorumluluğu daha çok olanın daha çok hesap vermesi gerekir. Burada en büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz” ifadesini kullanmıştı.