BOLD – Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı AKP’nin 1 Kasım 2015 seçimleri ile başlayan popülist politikalarına bağladı. Tayyar Saray’a bu popülist politikaları bırakmalarını tavsiye etti.
ABARTILI VAATLERİN ETKİSİNDE KALINDI
Tayyar, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, AKP’nin 7 Haziran 2015 tarihinde Meclis’te çoğunluğu kaybetmesinin ardından muhalefetin abartılı vaatlerinin etkisinde kalındığını popülist politikaya yöneldiğini belirtti. Partiler arasındaki popülist rekabetin daha sonraki bütün seçimleri etkilediğini kaydeden Tayyar, “Popülizme yöneliş, ekonomik dengeleri sarstı. Muhalefet için külfet getirmeyen popülizm, iktidarın omuzlarına taşıyamayacağı ağır yükler getirdi ve seçmen davranışını olumsuz etkiledi. Sandık, iktidar ve seçmen arasında ‘al/ver’ müzakere alanına dönüştü. Siyaset bu anafordan kurtarılmadıkça, hangi partinin iktidar olacağının hükmü kalmaz, Türkiye ağır bedel öder” dedi.
MUHALEFET PARTİLERİ STRATEJİ DEĞİŞTİRDİ
Tayyar’ın sosyal medya paylaşımı şöyle:
“Siyaset bu anafordan kurtarılmadıkça, hangi partinin iktidar olacağının hükmü kalmaz, Türkiye ağır bedel öder.
2002 öncesi siyaset kurumu ve devleti neredeyse kötürüm hale getirmiş, vaatler açık arttırmaya çıkarılmıştı.
AK Parti iktidarıyla bu ölümcül tehdit bertaraf edildi. Ta ki 1 Kasım 2015’e kadar.
Nasıl mı? Anlatalım.
2002-2015 arasında girdiği her seçimi kaybeden muhalefet partileri, 7 Haziran 2015’de seçim stratejilerini değiştirdiler.
Laiklik, irtica gibi soyut kavramları bırakıp asgari ücret, emekli maaşı, taşeronlara kadro gibi somut taleplere yöneldiler.
AK Parti oyları yüzde 42’ye gerileyip mecliste tek başına iktidar çoğunluğunu kaybedince, yenilginin tüm faturası, seçim kampanyasına çıkarıldı.
AK Parti, muslukları sonuna kadar açtı, muhalefetin tüm abartılı vaatlerini gördü ve kendi teklifini ortaya koydu.
Sandıktan çıkan yüzde 49,9 oy, ağırlıklı bu stratejiye bağlandı.
Partilerin ilk kez bu denli sert popülist rekabete girmesi, sonraki her seçimi etkileyecekti.
Popülizme yöneliş, ekonomik dengeleri sarstı.
Muhalefet için külfet getirmeyen popülizm, iktidarın omuzlarına taşıyamayacağı ağır yükler getirdi ve seçmen davranışını olumsuz etkiledi.
SİYASET POPÜLİZM ESARETİNDEN KURTARILMALI
Sandık, iktidar ve seçmen arasında ‘al/ver’ müzakere alanına dönüştü.
Siyaset bu anafordan kurtarılmadıkça, hangi partinin iktidar olacağının hükmü kalmaz, Türkiye ağır bedel öder.
Muhalefete sözüm yok, iktidar için her aracı meşru sayıyorlar.
Ancak iktidarın yeni süreci tahkim ederken siyaseti popülizm esaretinden de kurtarması gerekir.
Toplumla ilişkilerde yeniden güven inşa edilirse bunu başarmak mümkün.
2002-2015 arasında olduğu gibi.
İnşallah🤲”
Akşam saatlerinde asansörde bir beyefendiyle karşılaştım. Tanıştık, yüksek yargı üyesiymiş.
‘Ne olacak memleketin hali?’ diye sordu.
Seçimden sonra benzer içerikte bu tür sorularla o kadar çok karşılaştım ki güldüm:
‘Herkes bu soruya cevap arıyor ama cevabını kimse bilmiyor.’…
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) April 24, 2024