15 Temmuz’a dair yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Gelecek Partisi kurucularından Nihal Olçok, dava dosyalarını okudukça tereddütlerinin arttığı söyledi.
BOLD – 15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde eşini ve oğlunu kaybeden Gelecek Partisi kurucularından Nihal Olçok, darbe girişimiyle ilgili yaptığı açıklamalarla gündeme gelmeye devam ediyor. Halk TV’de Özlem Gürses’in sunduğu 20. Saat programına konuk olan Olçok, “Bakın iddia ediyorum, Türkiye’deki hakim ve savcılardan daha çok 15 Temmuz dosyası okudum. Okudukça tereddütlerim attı.” dedi.
“ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNE DİLEKÇE İMZALATILDI”
Devlete tazminat davaları açılmayacak diye gazi ve şehit ailelerine dilekçe imzalatıldığını da belirten Olçok şöyle konuştu:
“Silivri’de davalar başladıktan sonra dosya okumaya başladım. Dosya okudukça malumatınız artıyor. Çünkü ben o gece sokakta değildim. O geceyi ben yaşamadım. Benim sokakta olma aralığım Erol Bey’in ve Abdullah’ın şehit olduğunu öğrendikten sonra hastaneye gidiş sürecim. Dolayısıyla birkaç ay içinde kendi adıma bir avukat ekibi kurdum. Bu dosyaları haftanın 4 günü inceledik. Bakın iddia ediyorum, Türkiye’deki hakim ve savcılardan daha çok 15 Temmuz dosyası okudum. Bir sürü bilgi toplandı. 15 Temmuz davalarını okudukça tereddütlerim artmaya başladı. Emniyet Müdür Yardımcılığı’na atanan Mustafa Çalışkan o akşam sanki harikalar yaratmış gibi görevinde nasıl durabiliyor? İstanbul Emniyeti o gece hayal kırıklığına uğrattı İstanbulluları.”
Gelecek Partisi kurucularından Nihal Olçok:
15 Temmuz'dan sonra bir avukat ekibi kurdum. Küçük bir ofis kiraladık. Haftada 4 gün dosya inceleme başladık. İddia ediyorum, birçok hakimden daha fazla dosya okumuş bir kadınım. Okudukça tereddütlerim oluştu.https://t.co/tcLD3jh1g6 pic.twitter.com/xhzkVXrjSH
— BOLD (@BOLDmedya) June 18, 2020
Olçok, 15 Temmuz’u sorguladığı için şehit oğlu Abdullah’tan bahsedilmediğini de sözlerine ekledi.
“DELİLLER ORTADAN KALDIRILDI”
Daha önce DW’ye konuşan Olçok 16 Temmuz sabahı köprünün ve yolların yıkanıp temizlendiğine işaret ederek, delillerin ortadan kaldırdığını söylemişti. Olçok şöyle demişti:
“Adli Tıp’tan onlarca insan hapse atıldı, verilen raporlar beni bağlamıyor artık. Erol Olçok konusunda bir şey söyleyemem belki resmi olarak boşandığımız için… Ama günün sonunda Abdullah’ın mezarını açtırmayla sonuçlansa bile ben bunu kabul ederim. Ben sabah çıktığımda yollar tertemizdi, yıkanmıştı. fetöden yargılananların da bizim de yeterli delilimiz yok. İlk dönemde ben de dedim ki millet çok huzursuz olurdu o kanlar falan. Davalardan sonra MOBESE kameraları çalışmıyor, kovanlar yok, o yok bu yok. Bu yüz binlerce insanı temizlemenin devlete bir maliyeti olacak. Bu yüz binlerce insanı temizlemenin devlete bir maliyeti olacak diye bunu bile hesaplıyordum. Abdullah’ın kanı helali hoş olsun diyordum ama gördüm ki o günde bugün de kaybeden benmişim.”