Uluslararası arenada Çin lehine açıklama yapan AKP’ye güvenmeyen Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin temsilcisi Seyit Tümtürk uyardı: “Çin zulmünü meşrulaştıracaksanız gelmeyin.”
BOLD – Çin zulmü altında yaşayan Uygur Türklerini temsil eden Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk bölgedeki son gelişmeleri Euronews Türkçe servisinden Mustafa Bağ’a anlattı. Tümtürk, Türkiye’nin tutumu ve Türkiye’nin bölgeye göndereceği inceleme heyetinden beklentilerini canlı yayında anlattı.
TÜRKİYE SES ÇIKARAMAYINCA ZULMÜ ZİRVEYE TAŞIDILAR
Her zaman Doğu Türkistanlıların yanında olan Türkiye halkına müteşekkir olduklarının altını çizen Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, şunları söyledi:
“Son dönemlerde (son birkaç yıldır) Türkiye’nin ABD, Batı ve İsrail’le ilişkilerindeki istikrarsızlık, güvensizlik Türkiye’yi Batı’dan uzaklaşarak Doğu’da farklı alternatif arayışına, stratejik ilişkileri farklı mecralarda geliştirme ihtiyacına itti. Çin’i kendisi için dost olarak, stratejik olarak seçen Türkiye’nin bu çıkmazı, sıkışık pozisyonu, uluslararası alandaki bu zor pozisyonu Çin tarafından suistimal edilmekte. Her zaman için Doğu Türkistanlıların hamisi olan Türkiye’yi çaresiz olarak gören Çin, burada maalesef oldubittiyle Türkiye’yi ses çıkaramaz, artık bir şekilde suskun kalmak zorunda diye düşünerek Doğu Türkistan’daki soykırımını zirveye taşımış durumda.”
Tümtürk, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin uluslararası ilişkilerde farklı alternatifleri oluşturma hakkı olduğunun vurguladı. Tümtürk, “Fakat Çin’le ilişkiler geliştirilirken Türkiye’nin de kendi soydaşı, kendi dindaşı olan akrabaları olan Doğu Türkistanlılarla ilgili makul ve mantıklı politikalar üretmesi ve Çin’e bu zulüm politikalarından vazgeçtiği takdirde ancak Türkiye Çin ilişkilerinin stratejik boyutta kalıcı hale gelebileceğini söylemesi gerekir” dedi.
DIŞİŞLERİNİN ÇİN’İ DESTEKLEYEN İFADELERİNİ ANIMSATTI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavışoğlu’nun Şubat ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda “Tek Çin politikasını destekliyoruz” sözlerini hatırlatan Tümtürk, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’a gönderme yaptı. Önal’ın Mayıs ayında, Pekin’de Uygur Türkleri için “Çin’in terörist unsurlara karşı mücadelesini destekliyoruz” sözlerini anımsatan Tümtürk, şöyle devam etti:
“Çin’in toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz, Tek Çin politikasını destekliyoruz, Uygurlardan terörist olursa biz onları cezalandırırız’ sözü, dünyanın en büyük terör devleti olan 1,5 milyarlık Çin’in bugün en modern silahlarla, elinde silah değil demirin bir parçası bile olmayan, hiçbir hukuk ve uluslararası hukuku kullanma yetkisine sahip olmayan mağdur Doğu Türkistanlıları 1,5 milyarlık diktatör Çin, askeri birlikleriyle işgal ederek toplu soykırım yaparken bu terörist olmuyor da işgale uğramış, ‘ben Türküm, Müslümanım ve benim vatanım Türkistan’ diyen ‘ben burada özgür ve bağımsız, insanca yaşamak istiyorum’ diyenler terörist oluyor öyle mi? Böyle bir terör anlayışı olamaz. Türkiye kendi gücüyle, kendi doğrularıyla hakkaniyetli, adaletli olmalı. Zalim kim olursa olsun ona karşı durmalı.”
ÇİN ZULMÜNÜ MEŞRULAŞTIRACAKSANIZ GELMEYİN
Çin’in Türk İslam dünyasında bir öz kütlesi olan Türkiye’yi önemsediğini söyleyen Tümtürk’ün şu ifadeleri dikkat çekti:
“Türkiye bir denge unsuru. Türkiye’nin hakemliği, Doğu Türkistan’da Çin’in uyguladığı soykırımla ilgili açıklaması ya da referansı Çin’i rahatlatacak dünyada da bir algı oluşturacak. O açıdan Türkiye’yi önemsiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Çin ziyaretinde, Devlet Başkanı Şi Cinping’le görüşmesinde ‘Türkiye’den bir heyet Sincan, yani Doğu Türkistan’da bir inceleme yaparak buradaki olayları araştırsın’ dediler. Fakat akabinde biz hemen şu açıklamayı yaptık; Sayın Cumhurbaşkanımıza hitaben dedik ki, burada Çin bir operasyon yapıyor. Bütün bu katliamları, 5 milyona yakın zulüm gören soydaşımızın görmüş olduğu işkenceleri örtbas etmek istiyor. Türkiye’den bir heyet gidecekse eğer bunun şartları ve gerekçeleri olmalı. Mutlaka iktidar ve muhalefetten oluşan bir siyasi grup olmalı. BM ve Avrupa Parlamentosundan, insan hakları örgütlerinden de birer temsilci. Yine Doğu Türkistan’da katledilen veya cezaevlerinde ve kamplarda işkence gören mağdur kardeşlerimizin ailelerinden bir ya da iki kişilik bir temsilci olmalı. Çünkü önemli kanaat önderlerimizin bir kısmının bugün hayatta olmadığını biliyoruz, bunların isimlerini vereceğiz ve hayatta olup olmadıkları kontrol edilmeli. Uydu görüntülerine göre yıkılan ibadethanelerimizin yerleri ziyaret edilmeli. Bunların araştırılmasını istiyoruz. Eğer bu şekilde bir heyet Türkiye’den Çin’e gidecek olursa o zaman bu adaletli bir ziyaret olur. Tarafsız bir ziyaret olur. O zaman ancak Çin’in katliam yapıp yapmadığı anlaşılır. Ama bugün Türkiye, Çin’le ilişkilerinin geliştirilmesi noktasında bir oldubittiyle bizim de tasvip etmediğimiz bir heyet gönderip de Çin’in bu katliamlarını eğer meşrulaştıracaksa bu heyetin gitmesinden, gitmemesi daha eftaldir ve gitmesinin hiçbir kıymeti yok. Tam aksine bize zarar verir.”
● Çin, enerji ihtiyacının 3'te birini Doğu Türkistan'dan karşılıyor
● Bazı Uygurlar planlı şekilde terör örgütlerine yönlendiriliyor
● Çin, Türkiye'nin referansına muhtaç
Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı röportajının tamamı▶️ https://t.co/Fa6il8l65i
✍️ @mustafa__bag pic.twitter.com/hJFRVFHyNt
— euronews Türkçe (@euronews_tr) August 21, 2019
“Herkes haddini bilecek!” İmamoğlu’ndan İstanbul’a “Kayyım” cevabı!