Çin’deki Müslüman Uygur Türkleri için kurulan toplama kamplarından kurtulmayı başaranlardan biri olan 29 yaşındaki Mihrigül Tursun yaşadıklarını Washington’da gazetecilere anlattı.
BOLD – Üç kez tutuklanarak bu tip kamplara götürüldüğünü söyleyen Tursun, “Bu şekilde işkence çekmektense ölmeyi tercih ederdim. O nedenle beni öldürmeleri için yalvardım.” ifadelerini kullandı.
Çin’in yüz binlerce Müslümanı farklı kamplarda tuttuğunu, buralarda insanların fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldığını anlatan Tursun, kendisinin de dört gün boyunca uyumadan sorgulandığını, saçının kazındığını ve kişisel mahremiyetini ve beden dokunulmazlığını hiçe sayan tıbbi muayenelerden geçirildiğini aktardı.
ÇOCUĞUNU KAYBETTİ
Çin’de doğup büyüyen Tursun, İngilizce dil eğitimi için önce Mısır’a yerleşmiş. Burada evlenen Tursun’un üç çocuğu olmuş. Ancak 2015’te ailesini görmek için Çin’e döndüğünde hemen gözaltına alınmış ve çocuklarından ayrılmış. Bu sırada üç çocuğundan biri hayatını kaybetmiş ve diğer ikisinde de sağlık problemleri oluşmuş.
Üç ay sonra serbest bırakılan Tursun, iki çocuğunu ameliyat ettirebilmiş ancak 2017’de yeniden gözaltına alınmış. Serbest bırakılmasından birkaç ay sonra yeniden alınan Tursun, bu kez küçük ve boğucu bir hücrede 60 kadınla birlikte üç ay kalmış.
https://www.youtube.com/watch?v=awyxOtZ623w&feature=emb_title
NE OLDUĞUNU BİLMEDİĞİMİZ İLAÇLAR VERDİLER
Hücrede yer olmadığı için sıra ile uyumak zorunda kaldıklarını, güvenlik kamerası önünde tuvaletlerini yaptıklarını ve Çin Komünist Partisi’ni öven şarkılar söylemek zorunda bırakıldıklarını anlatan Tursun, kendisinin ve hücre arkadaşlarının ne olduklarını bilmedikleri ilaçlar almaya zorlandıklarını söylüyor.
ELEKTRİK VERDİLER
Bazen bir odaya götürüldüğünü başına kask takılarak elleri kolları bağlı şekilde elektrik verildiğini anlatan Tursun, “Vücudum şiddetle titrerken acıyı damarlarımda hissediyordum. Ağzımdan beyaz köpük geliyordu, gerisini hatırlamıyorum.” diyor.
Serbest kalır kalmaz çocukları ile Mısır’a dönen Tursun’a Çin’e dönmesi söylendi ancak Kahire’de ABD Elçiliği ile iletişim kuran Tursun’un, iltica başvurusu kabul edildi ve Eylül 2018’de Virgina eyaletine yerleşti.
BEYİN YIKAMA FAALİYETLERİ BELGELENDİ
Çin hükumetinin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki kamplarda tutulan Müslüman Uygur Türklerine uygulanması için verdiği beyin yıkama talimatlarına ilişkin ilk defa resmi bir belge basın kuruluşlarına sızdırıldı.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nca (ICIJ) bu hafta yayınlanan Çin hükümetine ait belgelerde, kamplarda tutulan yüz binlerce Müslüman Uygur Türkünün güvenlikli hapishanelerde kilitli tutulduğu, cezalandırıldığı ve beyninin yıkandığı ortaya çıktı.
DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
Çin yönetimi, yaklaşık 1 ile 3 milyon arasındaki Uygur Türkünü “mesleki eğitim merkezleri” adını verdiği toplama kamplarında zorla tutuyor. Bu kamplarda yaşanan insan hakları ihlalleri neredeyse dünyadaki bütün uluslararası sivil toplum kuruluşları, insan hakları dernekleri ve uluslararası kuruluşların raporlarında ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Ayrıca dünya medyasında da bu insan hakları ihlalleri sık sık gündeme geliyor. Kamplarda Müslüman Uygurların domuz eti yemeye zorlandığı ve oruç tutmalarının engellendiği belirtiliyor. Ayrıca Doğu Türkistan’da Uygurların evlerine zorla devlet görevlilerinin yerleştirildiği, çocukların ailelerinden koparıldığı ve Müslüman toplumun büyük baskı altında tutulduğu çokça dile getiriliyor.
Çin ise bu kampları mesleki eğitim kampları olarak adlandırıyor; bu kamplarda ve Doğu Türkistan’daki politikalarını radikalizm ve terörizmle mücadele olarak göstermeye çalışıyor.